Dolabın içinde saklı kaldı çocukluğum,
Annemin terliklerine karşılık alınan leblebi ve keçi boynuzu.
Çantamı kızak yaptığım o yüksek tepe.
İkisindende dayak yediğim hatırımda kalan mutluluğum.
Kızların bebek, benim misket oynadığım erkek sokaklar.
Üzerimden yaz kış çıkarmadığım yatak pijamalarım.
Kıtlık getiren beştaş oyunu.
Hurafeliğine bir türlü inandıramadığım.
Meyve dolu düş bahçesi.
Kavganın getirdiği ergen çocuklar.
Sıkıntıda bile mutluluk vardı.
Tertemizdi sokaklar ve insanlar.
Erken uyanamadığımız bayram sabahları.
Ağlamalı kahvaltılar, kavga ocakları.
Mutluluğa giyilen, mutsuz bayramlıklar.
Herşeye rağmen sevdim ben o yılları.