Bu ülke yıllardır terör belası ile uğraşıyor, yıllardır bu bela yüzünden ateşin düşmediği ne bir şehir kaldı nede bir mahalle. Edirne’den Kars’a ülkenin dört bi yanında hemen hemen her ilde şehit ve şehitlik var maalesef. Ne zaman bir şehit haberi duysak veya görsek “Bu vatan için canlarını verdiler.” Diyoruz ama en fazla 45 saniye sürüyor demi. Gelin hep beraber o şehit haberlerine kısaca bir göz atalım.
1- Mardin / Nusaybin’de PKK’lı teröristlerin saldırısı sonucu şehit düşen Jandarma Uzman Çavuş Muhammed Ata Kıratlı’dan geriye sadece 20 günlük bebeği kaldı.
2- Annesi işe telefonda konuşurken şehit düşen bir asker, Şehit astsubay Hüsnü Bilgiç. Son sözü, “Göğsümden vuruldum Anne.” Bir annenin ebediyen unutamayacağı bir telefon konuşması.
3- Barış Pınarı Harekatında yaralandıktan sonra kaldırıldığı hastanede şehit düşen Piyade Uzman Onbaşı Umut Coşkun nişanlıydı. Nişanlısı şehidimizi ebediyete gelinlik ile uğurladı.
4- Kule: Uçağı hemen terk et!
Özer: Yapamam… Uçağı kurtarmayı deneyeceğim. Bu uçakta yetim hakkı var.
13 Mart 2012 günü Konya’da arıza yapan uçağı “Bu uçakta yetim hakkı var” diye terk etmeyerek kurtarmaya çalışan ancak başarılı olamayarak şehit olan Pilot Yüzbaşı Ümit Özer. Seni unutan bizlere yazıklar olsun.
Artık şehitleri haberleri eskisi kadar uzun sürmüyor. Eskisi gibi yüreğimizi dağlamıyor. Neden biliyor musunuz? Çünkü alıştık. Maalesef ki her gün bir askerimizin milletimiz rahat uyusun diye canını seve seve feda ettiğine alıştık.
Ey Türkiye Halkı Size Sesleniyorum !
İstemeyerek de olsa hemen hemen her gün haberlerde gördüğümüz o şehitlerimiz bizim için sayıdan ibaret olmamalı. Bir asker şehit olduğunda sadece nüfustan bi sayı eksilmez. Bir asker şehit olduğunda
Bir baba ölür,
Bir ANA ölür,
Memlekette yolunu bekleyen sevdalısı ölür,
Doğmamış çocukları ölür,
Haberlerde gördükten sonra bir kaç saniye duraksayıp başımız sağ olsun dersiniz ama o şehit ailesinden geriye sağ kalan kimse yoktur aslında.