Konuşulması Gerekenler, Konuşulamıyor, Neden?

Konuşulması Gerekenler, Konuşulamıyor, Neden?

Konuşulması Gerekenler, Konuşulamıyor, Neden?

Gündemimiz veya konuştuğumuz hususlar ne çabuk değişiyor!

Bundan önce, iç siyasetin elektrikli olduğu dönemlerde, bizler ne konuşuyorduk! Demokrasiyi konuşuyorduk… Yeni bir anayasa yazılmasını konuşuyorduk… Hukukta reform konuşuyorduk… İnsan merkezli siyaset konuşuyorduk… Daha yaşanır bir ülke tesis etmek için çok daha fazla mücadele etmek gerektiğini konuşuyorduk…

Ama, Türkiye’de gündem çarçabucak değişmekte. 2019 yılının son dönemlerinde sürekli olarak Suriye’yi konuştuk. Sonra, Suriye’den gelen misafirlerimizin ülkemize adaptasyonlarını konuştuk. İran krizini tartıştık… Amerika Birleşik Devletleri ile olan münasebetlerimizi irdeledik; ABD müttefik midir, dost mudur, yoksa kuzu postunda kurt mudur?

***

Dikkat ettiniz mi, hiç doğru düzgün iç meselelerimizi konuşmuyoruz. Gerçekten de bizler ne zaman “yeni bir anayasa” için masa başına geleceğiz! Yahu yıllar geçip giderken… Her şeyi, geleceğe erteliyoruz veya geleceğe havale ediyoruz. Uygarlığa giden yol da, istikrarlı ve kalkınmaya dayalı ekonomik yapı da, bence, “güçlü bir demokrasiden” geçer. Ama, bizler ülkemizin öncelikli sorunlarını çözmek yerine, sürekli bir bilinmeze doğru yelken açmaktayız.

Kabul etsek de etmesek de… “Kısıtlı bir demokrasimizle sancılı bir hukuk sistemimiz” var! Ee ne zaman bu sıkıntılı yapılarda reforma gideceğiz! Bir ara çok tartışılmıştı… Güçlü bir ekonomimi yoksa güçlü bir demokrasi mi diye… Kanımca ve bence, istikrarlı ve sürdürülebilir bir ekonomik sistem de siyasal sistem de, güçlü bir “demokrasi bilincinden ve anlayışından” geçer. Demokrasinin ve hukukun güçlü olmadığı, tek adam rejiminin hüküm sürdüğü ülkeleri görüyoruz. Bir kişinin keyfine bağlı yönetilen, hukukun doğru düzgün işlemediği, evrensel insan hakları değerlerinin esamesinin bile geçmediği Ortadoğu ülkelerine baktığımızda ne görüyoruz: Kan ve gözyaşı! Kin ve nefret

Artık bence, şu iç meselelerimizi bir konuşalım diyorum: En azından “kısıtlı demokrasi ve sancılı hukuk” rejimimizi reforme etmek için, ne yapılmalı diye, fikir teatisinde bulunulmalı…  

Erhan Salman
Ben, ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ, ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ BÖLÜMÜ mezunuyum... Kitap okur, köşe/kitap yazarım... Elimden geldiğince ilgi alanım doğrultusunda yazmak, en büyük tutkum ve hedefim. SEVGİYLE OKUYUN...
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
Kadın
Sonraki
Sinek

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.