Önceki gün İçişleri Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Türkiye’nin çoban açığını kapatmak amacıyla ‘Afgan çoban’ ithal etmek için çalışmalara başladığı iddia edildi. Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Başkanı Nihat Çelik’in “150 bin çoban açığımız var. Bunun için Afgan çoban ithal etmek istiyoruz” açıklaması bu yöndeki talebini de vurguladı. Haberin ilginç noktası ise Nihat Çelik’in “Ülke genelinde 150 bin çobana ihtiyaç duyuluyor. Ancak asgari 5 bin liraya çalışacak çoban bulamıyoruz” demesi oldu. Nihat Çelik şöyle konuştu: “Meralarımız, coğrafyamız ve iklim şartlarımız yeterli olmasına karşın çoban bulamadığımız için hayvancılık yapamıyoruz. Bunun için Afgan çoban ithal etmek istiyoruz.”
Gerçekten çobanlarımız olmadığı için mi hayvancılık yapamıyoruz peki? Toprağı, iklimi kısıtlı Hollanda, modern hayvancılık ve tarım sayesinde dünyada lider bir konuma geldi. Biz ucu bucağı olmayan bereketli Mezopotamya ve Anadolu dururken sadece çobanımız olmadığı için mi hayvan ithal ediyoruz da halkımıza kendi ürünümüzü yediremiyoruz. Etin pahalılığı da çobansızlık yüzünden mi? Türkiye’de 4,5 milyon işsiz varken 5 bin lira maaşla çobanlık yapacak pek çok kişi elbet çıkar ancak Türkiye’nin sorunlarıyla gerçek anlamda yüzleşmesi ve sorunlarını daha derinlemesine ele alması gerekiyor.
“Afgan çoban ithal etmek” Türkiye adına çok üzücü bir durumdur. Çoğunlukla olduğu gibi yetkili mercilerin sorunları kökten çözmek yerine günü kurtarmak adına yabancılara para kazandırmak istemesi, bunun da ötesinde hayvancılık sistemini düzeltmemeleri Türk halkının et yiyemez hale gelmesine yol açıyor. Türkiye’ye para kaybettiriyor. “çoban yok hayvancılık yok” anlayışını bir kenara bırakıp, Türk çobanlarla, modern hayvancılık anlayışıyla, üreticinin de yüzünü güldürerek halka yerli, kaliteli ve ucuz et yedirmek esas amaç olmalı. Günü kurtarmak yerine acil çözümler bulunmalı.