İşsizlik…
Gerçekten de belki artık bu konu insanları derin kederlere sürüklüyor ama ülkemizin realitesi bu!
İşsizlik…
Genç işsizliği…
Yüksek tahsilli işsizliği…
***
Yoksulluk…
İşsizlikle nasıl mücadele edilir, bilemiyorum.
Kendim Çalışma Ekonomisti olduğum halde…
Ne ekonomiden…
Ne de matematikten…
Anladığımı söyleyebilirim.
Fakat; işsizlik beraberinde birçok problemi de doğurmakta.
***
Hükümetlerin “işsizliği” düşürmek için popülist yollara sapmaları da bu vurucu sorunu çözemiyor. İşsizlik, palyatif(geçici) yöntemlerle halledilebilecek bir sorun değil. Ülkemizin sürdürülebilir bir iş piyasası politikası olmalı.
Özellikle, bu aralar “israf” kavramına çok fazla aşina olmaya başladık. Kamu kaynakları dediğimiz kaynaklar, bir ülkenin hanehalkları için çok değerlidir ve optimal olarak kullanılmalıdır. Son dönemlerde, belediyelerdeki araç israfından dem vurulmakta.
Ama, acaba işsizler için tahsis edilen işsizlik fonunun kaynakları, işsizliği düşürmek veya yeni iş alanları oluşturulmak için “seferber” edildi mi?
***
Gerçekten de bu işsizlik hususu, bizlerin daha senelerce çözümleyemeyeceğimiz bir sorun olarak masada duracak. İşsizlik, beraberinde kaynak “israfını” ve yine gelirsizliği, servet dağılımının adaletsizliğini, aile sorunlarını, şiddet uygulanması gibi diğer alt sorunları da tetikleyebilecek potansiyele sahip bir marazamız.