Daima ileriye yönelin.
Engelleri düşünüp kendinize daha fazla takılıp düşeceğiniz şeyler yaratmayın. Yararsız duyguları elemeyi öğrenin. Mesela bi problemin var ve bundan dolayı sinirliysen yapman gereken temel iş problemi kavrayıp çözmek. Eğer problemin kaynağı elinde değilse onu elde et ve çöz. Yaptığınız hatalarda defalarca “bu daha iyi olurdu” demenin kimseye faydası yok yani pişman olmanın. Bu sadece vakit kaybı.
Hatalarınızdan öğrenin.
Hatanı pişmanlık olarak alma kendine, bi tecrübe olarak al. Mesela birine kötü bir şey yaptıysan “niye yaptım?” diye üzüleceğine tekrar yapmamaya gayret et, gidip özür dile ve iyi şeyler yap. Bir risk aldın ama kazançlı çıkamadın, oturup ağlama; neyi yanlış yaptığına bak, bunu derinlemesine incele notlar al, dersini çıkar ve en sonda önüne bak. Hayat devam ediyoor!
Bütün problemler bi kapışma. Kendinizi yere bırakmayın, alabildiğine ayakta kalın.
Başkalarına hoş davranın.
Bunun pek açıklamaya ihtiyacı yok aslında ama dizin bozulmasın diye yazayım. En basitinden iyi davranırsanız iyi hissedersiniz. İnsanların farklılıklarını onların eksiklikleri olarak görmeyi bırakıp gidin ve “neden?” diye sorun. Tamamıyla pozitif şekilde döner.
Gün içinde mini meditasyonlar yapın.
Herhangi bi anda 1-10 dk arasını kafanızı dinleyin. Zihninizi temizleyin, bir şeyler düşünmemeye çalışın. Ama baktınız bir şey düşünmeyeyim derken çok kasıyorsunuz o zaman nefes alıp vermenize odaklanabilirsiniz, bu size yardımcı olur. O meditasyon anında hayallerinizi düşünün gerçekleştirmek istediğiniz şeyleri, ardından sizi delicesine mutlu edecektir. Bu mini meditasyonu bir de kafanız çok bulandığı anlarda kullanmanızı şiddetle öneririm. Bir şey yapmaya çalışıyorsunuz ama kafanızda o an hiç olmaması gereken fikirler dolaşıyorsa geri çekilin, derin nefes alın biraz beyninizi boşaltın. Biliyorum bu vakit kaybı ama kafanızda olmaması gereken fikirlerle çalışmak çok daha vakit kaybettirir emin olun.
Başkasıymışsınız gibi düşünün.
Negatif bir duyguya kapılacakken ya da yapmamanız gereken bir şey yapacakken birkaç saniye durun ve kendi yerinizde başkası olduğunu düşünün. Bunun getireceği yarar da şuradan geliyor: insanoğlun kendini suçlaması başka insanları suçlamasından daha zordur ya; kendimize başkası gözünden bakınca hatamızı daha basit kavrayabilir duygusal sis bulutunu da yok etmiş oluruz. Ayrıca bu yöneteme illeism de denmekte. Daha fazla araştırmak isteyenler için: https://ceotudent.com/bilgeligin-anahtari-illeism-nedir
İyiyi görün.
Nasıl vücut gelişsin diye antrenman yapılıyorsa aynısı beyin için de geçerli. Zihninizi eğitin daima iyiyi görebilmek için. Kötü şeylere bile “bu bana ne kazandırır acaba?” diye bakın.
Yeni fikirlere açık olun.
Düşünsenize doğumdan ölüme kadar farklı konularda bile olsa hiç değişmeyen aynı fikirler… Ne sıkıcı ama! Tek taraflı düşünmek bütün deneyim kazancını bitirir, unutmayın bunu. Yeni fikirler değişmek, yenilenmek demektir. Değişmeden de yeni tatlar almak gibi bir ihtimal yok bu hayattan.
Sorumluluğu yükleyin omuzlarınıza.
Yaptığınız ve hayatınızdaki her şeyin sorumluluğu size aittir bunun bilincinde olun. Biraz sıkıntı bir davranış mental açıdan çöküntüye yol açar gibi ama bu sizi mutlu eder aynı zamanda. Çünkü özgürce istediğinin yapabildiğinin kanıtıdır sorumluluğu almak. Unutmayın ki hayatınızdaki her şey sizin elinizde. Sen istersen harika hayatın olur istemezsen olmaz. Başkalarını suçlamayın.
Tek!
Yalnız bir şey odaklanın ve onu başarmak için elinizdeki tüm gücü hatta daha da fazlasını masaya koyun. Eğer birden fazla şeyi mükemmelleştirmeye çabalıyorsan bu çok zor olur elindekini paylaştırmak zorunda kaldığından. Her şeyinize de verin o tek’e.
Liste.
Hayatınızda yaptıklarınızı yazın. Neyi yapmanız gerekiyorsa onları bi kağıda yazın gece yatmadan. Diğer gün bunları yapınca da çizin üzerini hepsinin. Bu sizi tatmin edecektir. Ne gereği var diyebilirsiniz ama bazen zihinde başarmak pek tat vermiyor. O başardığını görmek seni daha etkileyebiliyor. Şu “hayatınızda yaptıklarınızı yazın”a geri dönüp devam ediyorum burdan. Evet yazın bunları bir kağıda ve işaretleyin bunların size nasıl etki ettiğini. Olumlu, nört ve olumsuz olmak üzere 3 dereceniz olsun mesela. Sonra bir düşünün olumsuz ve nötrleri nasıl pozitif yaparım diye. Mesela diş fırçalamak nötr bir şeydir. Tamam sağlık verir ama vakitte alır sonuçta. Diş fırçalarken bi yandan halletmeniz gereken bir sorunu çözebilir ya da yıllık projenizi nasıl sunacağınızı düşünebilirsiniz. Böyle böyle zamanınızı en iyi şekilde kullanmış olursunuz. Vaktinizi sevmediğiniz şeyleri yaparak harcamak zorunda değilsiniz; basit değil mi?
Kendinizi sınırlamayın.
Limit koymayın kendinize. Tamam kendinizi tanımanız, neyi iyi yapıp yapmadığınızı bilmeniz gerekiyor da gelişim bir varlıksınız sonuçta. Limitlerinizin olmadığını kavrayın ve de varmış gibi davranmayın. “Artık buna tahammülüm kalmadı!” demeyin; “daha ne kadar gönderebileceğini merak ediyorum!” deyin.
Fazla fazla etkilenmeyin.
Diğer insanların sizi negatife yöneltmesine izin vermeyin. Sizin hakkınızda biri olumsuz konuşuyorsa illa onun ağzını kapamanıza gerek yok. Bırakın konuşsun önünüze bakın siz. Canınızı sıkmalarına izin vermeyin. Onların böyle davranması daha “tamam” olmadıklarını gösterir, boşverin.
Biraz da çerez tavsiyeler:
- Komedi ve tv show’ları izleyebilirsiniz ama pek abartmadan.
- Tartışmaları vs. kafanızda önceden düşünmeye çalışıp dert etmeyin kendinize.
- Rahat bir çevre edinin kendinize.
- Daima hedefinizin, yapmak istedikleriniz olsun.
Benden şimdilik bu kadar. Amacım yardımcı olmaktı bunu yazarken umarım öyle olmuştur/olurum. Katılmadıklarınız olabilir çok normal. Sonuçta yazdıklarım kuralı olan şeyler değil bir öğretmenden dinleyesiniz. Son söyleyeceğim ise tüm problemleriniz çözülecektir eğer siz isterseniz.