Dünya görmek istediğimiz kadarmış..
Gözümün bilgisayarımdan yansıyan ışık öbeğine daldığında farkettiğim bir şeydi, hayatla ilgili. Parmaklarımı yansıyan ışıkların arasında gezdiriyor ve ışığın parmak hareketlerimle yaptığı gel-giti izliyordum. ‘’Bu bir sihir’’ diyerek yatağımdan fırladım. Beni sevindirmişti. Gördüğüm ya da görmek istediğim şeyi görüyordum çünkü. Baktığım şeyin görmek istediğim şey olduğunu da böylece farkettim. Dünya üzerinde ‘’çirkin’’ diye tanımladığımız ya da ‘’güzel’’ olarak adlandırdığımız tüm şeylerin bakış açımız olduğunu da farkettim. Bu kavramların göreceli oldukları zaten bildiğim bir şeydi. Ama gördüklerimin göreceli olduklarını bilmiyordum. Baktığım şeyi görmek istediğim şeye dönüştürebileceğimi de bilmiyordum. Böylece anlamış oldum. Dünya gördüğümüzden çok daha güzel bir yerdi. ve insan ne kadar güzelse, ne kadar güzel hayal ederse o kadar güzeldi hayat. Size güzel bir önerim var ne kadar güzel olmasa da hayat filmin adı ‘’ Life İs Beautiful’’.. izleyin ama güzel görün. gördüğümüz şeyler bizi şekillendiren. Ve ne kadar güzelse gördüklerimiz, dünya o kadar güzel işte!
Ve her şeye rağmen oyun, hayatı güzelleştiren bir olgu. Oynayalım mı?