İyi bir dinleyici olmamak, iş hayatında kişinin hatalar yapmasına, evliliklerin bitme noktasına gelmesine, arkadaşlık ilişkilerinin de çıkmaza girmesine neden oluyor. Hayatta çok önemli olan iyi bir dinleyici olmak için dikkat edilmesi gereken 7 noktayı derledik…
1. Göz Teması Kurun
Bir bilgisayar ekranını okurken veya pencereden dışarı bakarken biriyle konuşmak hareketli bir hedefi vurmaya çalışmak gibidir. Kişinin bölünmüş dikkatinin ne kadarını gerçekten alıyorsunuz? Yüzde elli? Yüzde beş? Kişi çocuğunuz olsaydı, “Konuşurken bana bak” diye söyleyebilirsiniz, ama bu bir sevgili, arkadaş ya da meslektaşınıza söylediğimiz bir şey değil. Batı kültürlerinin çoğunda, gözle temas etkili iletişimin temel bir bileşeni olarak kabul edilir. Konuştuğunuz kişiyle nezaket içinde olun ve o sırada elinizde olan kağıtları, kitapları, telefonu ve diğer dikkat dağıtıcı şeyleri bir kenara koyun. Size bakmasalar bile onlara bakın. Utangaçlık, belirsizlik, utanç, suçluluk veya diğer duygular, kültürel tabular ile birlikte bazı durumlarda göz temasını engelleyebilir. Karşınızdaki kişinin göz temasından kaçınmasını mazur görün ancak siz bu hataya düşmeyin. Bu şekilde konuşulanları daha verimli algılar yanlış anlamayı da önlersiniz. Tam odaklandığınız için de konuşmanın içeriği aklınızda kalır.
2. Dikkatli Ama Rahat Olun
Artık göz temasında bulundunuz ve rahatlamalısınız. Diğer kişiye sabit bir şekilde bakmak zorunda değilsiniz. Şimdi uzağa bakabilir ve sonra normal bir insan gibi devam edebilirsiniz. Önemli olan özenli olmak. Zihinsel olarak arka plandaki zihin aktivitelerini (başka bir şeyi düşünmek vs.) ve gürültü gibi dikkat dağıtıcı şeyleri yok edin. Ayrıca, konuşmacının aksan veya konuşma tarzlarına odaklanmamaya dikkat edin. Son olarak, kendi düşünceleriniz, duygularınız veya önyargılarınızın dikkatinizi dağıtmasına izin vermeyin.
3. Aklınızı Yeni Fikirlere Açık Tutun
Diğer kişiyi yargılamadan veya size söylediklerini zihinsel olarak eleştirmeden dinleyin. Söylediği şey sizi uyarırsa, sadece dinlemeye devam edin ve asla “Bu aptalca bir hamleydi” demeyin. Yargılayıcı olursanız etkin bir şekilde o kişiyi dinleyemezsiniz. Sonuca varmadan dinleyin. Konuşmacının beynindeki düşünceleri ve hisleri temsil etmek için dili kullandığını unutmayın. Bu düşünce ve duyguların ne olduğunu bilmiyorsunuz ve öğrenmenin tek yolu da dinlemektir.
4. Kelimeleri Dinleyin Ve Konuşmacının Ne Söylediğini Hayal Etmeye Çalışın
Aklınızın, iletilen bilgilerin zihinsel bir modelini oluşturmasına izin verin. Hazır bir resim ya da soyut kavramlar sembol olabilir. Konuşmaya iyi bir şekilde odaklanmışsanız bunu beyniniz duyular aracılıyla otomatik olarak yapar. Uzun bir konuşmayı dinlerken, önemli kelimeler ve cümlelere yoğunlaşın ve hatırlayın. Dinleme sırasında, konuşma size geldiğinde ne söyleyeceğinizi planlamak için zaman harcamayın. Aynı anda konuşma provası yapıp dinleyemezsiniz. Sadece diğer kişinin ne dediğini düşünün. Sonunda, konuşma sizi sıkıyor olsa bile, söylenenlere odaklanın. Aklınızda düşünceleriniz dolaşmaya başlarsa, kendinizi derhal odaklanmaya zorlayın.
5. Konuşmayı Bölüp Kendi Fikirlerinizi Empoze Etmeye Çalışmayın
Karşınızdaki kişinin konuşmasını bölmek hem saygısızlık olarak algılanır hem de konuşmanın içeriğini tam olarak anlayamamanıza neden olur. Konuşmayı bölmek şu mesajları karşı tarafa gönderir:
-“Senden daha önemliyim.”
-“Söylemem gereken şey daha ilginç, doğru veya alakalı.”
-“Ne düşündüğünle gerçekten ilgilenmiyorum.”
-“Fikriniz için zamanım yok.”
-“Bu bir sohbet değil, bir yarışma ve ben kazanacağım.”
Hepimiz farklı oranlarda düşünür ve konuşuruz. Hızlı düşünüp çevik bir şekilde konuşabiliyorsanız, daha yavaş, daha düşünceli bir kişi ya da kendini ifade etmekte zorlanan kişi için hızınızı azaltmalısınız. Ayrıca biriyle ilgili bir problem hakkında konuştuğunuzda, çözüm önermekten kaçının. Çoğumuz karşımızdaki kişinin tavsiyesini zaten istemiyoruz. Eğer talep edersek, istemiş olacağız. Birçoğumuz kendi çözümlerimizi bulmayı tercih ediyoruz. Çizginin aşağısında bir yerde dinlemenizi ve bize yardım etmenizi istiyoruz. En azından konuşmacının iznini alıp. “Fikirlerimi duymak ister misiniz?” diye sormalısınız. Eğer sohbeti bölerseniz konuşmacı “Daha bitirmedim, cümlemin sonunu dinlemek ister misin?” deyip sinirlenebilir.
6. Konuşmacıya Geri Bildirimde Bulunun
Konuşmacının duygularını ve anlatmak istediklerini anladığınızı göstermek için reaksiyonda bulunun. konuşmacının duygularına göre heyecanlanmalısınız yada kötü bir durumda “Senin için ne korkunç bir sorun” diyebilirsiniz. Sadece başınızı sallayabilirsiniz de. Uygun yüz ifadeleri ve ara sıra iyi zamanlanmış bir “hmmm” gibi ifadeler ile anlayışınızı gösterin. Buradaki amaç, konuşmacıya, onu dinlediğinize ve o konuşurken kendi hayal dünyanıza dalmadığınıza dair bir kanıt sunmaktır. İş ortamında veya evde olsanız da, doğru anladığınızdan emin olmak için söylenenlerdeki mesajları tekrar edebilirsiniz.
7. Ne Denmediğine De Odaklanın (Sözel Olmayan İpuçları Önemlidir)
Bir kelime söylemeden birbirimiz hakkında çok fazla bilgi ediniriz. Telefonla bile, bir insan hakkında sesinin tonundan söylediği her şeyden çok daha fazla şey öğrenebilirsiniz. En iyi arkadaşınızla konuştuğunuzda, ne hakkında konuştuğunuz önemli değil, sesindeki bir değişim veya kahkahalar onun gerçekten ne hissettiğini açığa çıkarır. Bir kişinin yüzü, gözlerinizin etrafındaki ifade, ağızdaki dudak bükme hareketleri, omuzların eğimi, hareketi, can sıkıntısı veya üzüntüyü çok hızlı bir şekilde tespit etmenizi sağlar. Bunlar görmezden gelemeyeceğiniz ipuçlarıdır. Dinlerken, kelimelerin sadece mesajın bir kısmını ilettiğini unutmayın.