Üşüyorum, pencereden, perdenin arasından geçip içeri giren rüzgarın sesiyle uyandım. Pencere tam açık değildi, bu kadar ses normal olamaz. Odanın kapısını açık unutmamışım rüzgar nereye gidiyor? Rüzgar beni yaklaşan soğuk için uyarmaya mı çalışıyorsun? Yorganı tamamen örtmüştüm bu üşüme de nereden geldi şimdi? Yorganı iyice üstüme çektim ve yastığıma sıkıca sarıldım. Bu kadar üşümem normal olamaz, sanırım hasta oluyorum. Zamanın biraz geçmesini beklersem geçer mi?
Üşüyorum, hava bu kadar soğuk olamaz. Daha dün günlük güneşlikti. Tişörtümle geziniyordum, güneş iliklerime kadar işliyordu. Terlemekten sıkılmıştım ama soğuk olsun da istememiştim. Ne zamandan beri uyuyorum ben? Havanın bu kadar soğuk olması için aylarca uyumuş olmam gerekiyor, bu mümkün olamaz. Havaların ısınmasını bu kadar beklemiştim, daha keyfini çıkaramadan kış gelmiş olamaz. Onca hazırlık yaptım, her gün yeni bir tişört giyecektim, kazaklardan sıkıldım. Rüyada mıyım?
Üşüyorum, artık daha fazla dayanamayacağım, pencereden baktım güneş gitmiş. Havada bir kırgınlık var, bulutlar her yeri istila etmiş. Yağmur yağacak sanırım, güneşe mi aldandım ben? Yoksa gözümden bir şey mi kaçtı, bu gelecek soğuk için sanırım uyarmışlardı ama ben dikkat etmedim. Bu sıcak havalarda hava bir anda neden soğusun ki?
Üşüyorum, kalkıp üstüme bir şeyler giyinmeliyim. Kalın kıyafetleri nereye kaldırmıştım ben? Onları bulmak için biraz uğraşmam gerekecek. Güneşi görünce hemen dibe köşeye atmışım. Bir şeyler buldum, hemen giyiniyorum. Bir sigara yakayım, ne olduğunu anlarım. Ama hala üşüyorum, yeterli değil bu kıyafetler, daha kalın bir şeyler giyinmeliyim. Bunlar işe yarar mı?
Üşüyorum, peteklere sarılasım var ama bu havada sıcak olduğunu zannetmiyorum. Hala ne olduğunu anlamadım. Evde de kimse yok, en iyisi dışarı çıkıp durumu anlamam. Belki evle ilgilidir, klimayı mı açık unuttum ben? Pencereyi kapatıyorum, geldiğimde üşümek istemiyorum. Dışarısı da çok soğuk mudur, hazırlıklı olmalı mıyım?
Üşüyorum, hava en az içerisi kadar soğuk. Sanırım insanlar benim kadar dayanıksız değil. Bu sokakta hiç bu kadar insan görmemiştim, herkes nereye gidiyor, ben uyurken neleri kaçırdım? Herkes gibi ilerlemeye başladım, insanların arasında kayboluyorum. Ama kimse benim gibi üşümüyor, hatta hiç üşümüyor. Bana bakıp gülümsüyorlar ya hasta olduğumu düşünüyorlar ya da deli. İçinizden biri bana ne olduğunu anlatabilir mi?
Üşüyorum, siz neden üşümüyorsunuz? Soğuğun bir tek benimle mi derdi var, ya da kimse soğuğa aldırmıyor. Arabalar hızlıca geçiyor yanımdan, insanlar hızlıca bir yere yetişiyor gibi. Kafamı kaldırıp yukarı bakıyorum, ağaçların tüm yaprakları dökülmüş. Görüntü ürpertti beni, rüzgar dalların arasından geçerken sessizce fısıldıyor. Bana bir şeyler anlatmaya mı çalışıyorsun?
Üşüyorum, vücudum neredeyse donacak. Evde kalsaydım bu kadar üşür müydüm bilemiyorum. Gürültüden rahatsız olmaya başladım, Bu kalabalıktan sıyrılmalıyım. Evet, buldum köşede bir sokak var, biraz yokuş var ama olsun, burada kimse yok gibi. Azcık yokuş bile nefesimi kesti. Şu kaldırıma oturup dinleneyim. Bir sigara daha yaktım, en başından düşünmeliyim. Buraya daha önce de oturmuştum hatırlıyorum. Ama o zaman hava sıcaktı, çok fazla geçmedi üstünden bir anda nasıl bu kadar soğuk olabilir? Ben neyi kaçırıyorum?
Üşüyorum, düşüncelerimi toparlayamıyorum. Kalkıp yürümeye devam etmek gerek yoksa burada donup kalacağım. Hangi aydayız anımsayamıyorum. Bu yokuş hiç bu kadar uzamamıştı, sonunda tekrar yola geri geldim. Herkes nereye gitti?
Üşüyorum, burada sadece sertçe esen rüzgar kalmış. İnsanlar nereye gitti? Yürümeye devam edersem neler olduğunu bulduğum ilk kişiye soracağım. Biri bana neler olduğunu anlatmalı, bu gidişle düşüncelerim de donacak. Kimse yok, bana neler olduğunu anlatacak kimse kalmamış. Bağırsam biri sesimi duyar mı?
Üşüyorum, güneşten hiç eser yok, sadece soğuk rüzgar ve ben varız. Ellerimi açıp, güneşin olması gereken yere doğru haykırıyorum: “Bir anda nereye gittin, neler olduğunu bana anlatacak mısın?” Daha havaların soğumasına çok vardı, hiç hazırlıklı değilim. Daha sıcağa bile doğru düzgün alışamamıştım. Kışın zaten çok üşüyordum, bu kadar süre yazı beklemiştim. Bunca süre uyumuş olamam, o kadar zaman geçmedi ki. Yoksa güneşe mi aldandım ben, hava hep mi soğuktu?
Üşüyorum, dayanamıyorum artık. Kimse sesimi duymuyor, neler olduğunu anlamıyorum. Sanırım hiçbir zaman öğrenemeyeceğim. En azından neler olduğunu öğrenmeyi hak ediyordum. Ellerimi hissetmiyorum sanırım, ayaklarımın nereye gittiğini bilmiyor. Her şeyin başladığı yere gitmeliyim. Oraya ulaşana kadar bu soğuğa dayanabilecek miyim? Hayır, gidemiyorum daha fazla, çöktüm olduğum yere, ileriye doğru bakmaya çalışıyorum. Gözlerim yaşardı, bu rüzgar çok fazla. Sanırım bir şey var orada, evet evet yukarıda. Bir ışık mı görüyorum yoksa birisi mi yaklaşıyor bana, güneş mi açıyor?
Çok üşüyorum, elimi tutar mısın?