Belki de insan olmanın en büyük lanetlerinden biri karşımızdaki insan hakkında sahip olacağımız ilk izlenime onun görünümü dolayısıyla karar veriyor oluşumuzdur. Bir bakıma aslında verdiğimiz bu kararlar yüzünden bizler suçlu değiliz. Çünkü insanların belki de yalnızca ısınmak amacıyla giymeyi bırakmalarının sonrasında, giymek için tercih ettikleri tüm kıyafetler aynı zamanda bize söylemek istedikleri fakat söyleme yolu olarak konuşmayı seçmedikleri birer iletişim biçimidir.
Bu yazıda üzerinde konuşacağımız şey, bir insanın dış görünüşünün karakteri hakkında bize bir şeyler söyleyip söyleyemeyeceğidir. Fakat burada kişinin fiziksel özelliklerinden yani boyundan, kilosundan veya göz rengi gibi dinamiklerden bahsetmiyoruz. Odağımızda olan daha çok giyinme tarzı ve kendi dış görünüşüne daha sonra gerçekleştirdiği müdahalelerdir.
Giydiğim Kıyafet Benim Hakkımda Ne Söyler?
Yukarıda kısaca bahsettiğimiz gibi, insanların artık yalnızca bedenlerini korumak için değil kişisel zevkleri doğrultusunda seçimler yaparak girmeye başlamasıyla kıyafetler bize bir şeyler söylemeye başladı. Bunlar belki de herkesin anlayamayacağı, örtülü ama net mesajlardı. İlk olarak elbette her sektörde ve seçim yaparak satın almamız gereken her alanda olduğu gibi üzerimize giymek için seçtiğimiz kıyafetlerin de belirli üreticiler tarafından imal edilip satışa sunuldukları bir gerçektir. Dolayısıyla birden fazla satıcının olduğu her pazarda gözlemlediğimiz gibi giyim sektöründeki pazarda da bir rekabet söz konusudur. Ve elbette bu rekabetin doğurduğu gerilimli ortam, bu pazardan ürün alan insanların da nasibini aldığı bir atmosfere sahiptir.
En iyi ürünü veya en iyi tarzı satın almak isteyen en çok parayı gözden çıkaran alıcıdır. Özellikle de ünlü markaların, sınırlı sayıda üretim yaptığı ve şu anda olduğu gibi dünyanın her yerine dağıtım yapılamadığı dönemlerde bu markanın ürettiği bir ürüne sahip olmak kişinin ekonomik durumu ve sosyal sınıfı hakkında bize oldukça net bilgiler vermektedir. Günümüzde de bu dinamik aslında çok da değişmiş değildir. Pazar artık dünyanın her yanına yayılmış olsa da, etiket değeri yüksek bir markadan alışveriş yapmak ne yazık ki bir insanın sosyal ve düşünsel evreni hakkında bize pek çok şey söyler.
Giyim Tarzım Kişiliğim Hakkında Bir Mesaj Barındırır Mı?
Bu sorunun cevabı şüphesiz, evettir. Fakat bu evet cevabını iki farklı başlık altında incelemek daha isabetli olacaktır. Bunlardan ilki, belirli bir mesaj vermek için belirli giyim tarzlarını tercih eden insanların oluşturduğu başlıktır. Bu ne demektir? İnsanların sosyal yaşantısında, belirli tarihi olayların veya belirli etnik grupların sahiplendiği sabit giyim tarzları olduğu aşikardır. Elbette, başı örtülü kadınlar geri kafalıdır, dekolteli bir kıyafetle sokağa çıkan kadın arayış içindedir gibi sığ ve aptalca çıkarımlar yapmaktan bahsetmiyoruz burada. Daha çok şöyle bir şeyden bahsediyoruz: Belirli bir yöreye ait şal bağlama stili size karşınızdaki kadının ülkenin hangi yöresinden olduğu hakkında bir bilgi verebilir. Veya daha günlük hayatın içinden bir örnekle, karşınızdaki insanın takım elbiseli bir kadın veya erkek olması onun iş yaşantısı ve doğal olarak sosyal yaşamı ile alakalı size bir ipucu verecektir.
İkinci başlık ise, sosyal yaşantımız veya etnik grubumuz gibi yüzeysel bir şey ile alakalı değil de düşünce yapımız ve bilinçaltımızla alakalı mesajları belki de doğrudan tercih bile etmeden insanlara ulaştırıyor oluşumuzu kapsar. Bunlarla ilgili dünyada yapılmış pek çok araştırma mevcuttur. Giymeyi tercih ettiğimiz kıyafetler bizim dünyaya ve yaşama bakış açımızla ilgili çok şey söyleyebilirler.
En basiti, günlük hayatında şık ama çok da rahat olmayan bir iç çamaşırı tercih eden bir insan bile yalnızca fiziksel rahatlığını göz anda bulundurarak bu tercihi gerçekleştiren bir insanın karakterinin aynı olduğunu söylemek mümkün değildir. Başka bir açıdan bakacak olursak, kimi insanlar yüksek meblağlar vererek bir kıyafet almayı ve uzun süre o kıyafeti giymeyi planlarlar. Bazı insanlar ise pahalı ve kaliteli bir kıyafet almak ve uzun süre onu giymek yerine ucuz ve çok da dayanıklı olmayan kıyafetler almak ve ömürleri bittikçe onları yenilemek taraftarıdırlar. İşte bu basit karar bile hayatımızda ilgili nasıl bir yaklaşıma sahip olduğumuz ile alakalı pek çok ipucu barındırır. Üstelik belki de bunların çoğu bilinçli olarak yaptığımız tercihler bile değildirler.
