Bugün ülkemizde iş hayatı herkes için yeterince zor. Fakat ekonominin geldiği hal herkesi bir işte çalışmaya zorlamaktadır. Haliyle kadınların iş hayatındaki ağırlığı da günden güne artmaktadır. Fakat ne yazık ki dünyanın bütün ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de kadın olmak zor olduğu gibi iş hayatında kadın olmak büyük bir ağırlığa sebep oluyor.
Aslında iş hayatında her insan birçok zorlukla başa çıkmak zorunda kalıyor, bunun bir cinsiyeti yok. Fakat maalesef ki kadın olarak bunların dışında da başa çıkması gereken sorunlar var, sadece kadın olduğu için doğan. Bu yazımda, kadın olarak iş hayatında ne gibi zorluklarla başa çıkmak zorunda olduğundan bahsedeceğim, bir an önce yok olmasını dileyerek…
Duygusallık Bahanesi
İş hayatının içinden önce tartışmamız gereken şey iş hayatına girmeye çalışmak olmalıdır. Kadınlar zaten hamile kalabilir bahanesiyle çoğu zaman işe alınmak istenmemektedir. Fakat sadece bu da değil. Çoğu kadın, kadınların duygusal varlıkları olması bahanesiyle işe alınmamakta ya da çeşitli pozisyonlara uygun görünmemektedir. Her kadında olduğu varsayılan bu duygusallık nedeniyle pek çok kadın hayalindeki pozisyona gelememekte, olması gereken kariyer gelişimini gösterememektedir.
Yeterince Ciddiye Alınmamak
Eğer bir kadınsanız, hiçbir erkek sizin sözlerinizi ciddiye almak istememektedir. Haşa, bir erkeğe bir kadın nasıl akıl verebilir düşüncesiyle yaşayan bir grup erkek var iş hayatında. Kadınların belki de en büyük mücadelesi yeterince ciddiye alınmamaktır. Ortada bir yanlış varsa, işte bir şeyler aksaklık gösteriyorsa bir çalışan olarak bunu dile getirmek veya bu sorunu bir çözüme ulaştırmak istemek en büyük hakkınızdır. Fakat eğer kadınsanız çoğu zaman öngörünüz ciddiye alınmayacaktır.
Fırsat Eşitliğine Sahip Olmamak
Bildiğiniz üzere kadınların bu hayatta tek varoluş amaçları; bir adama eş olmak, çocuklarına anne olmak ve evinin temizliğini yapmaktır. Aksini yapan her kadın ise kesinlikle kusurlu kabul edilmektedir. İşte tam olarak bu algının yarattığı ortam ise iş yaşamındaki olumsuz cinsiyet ayrımcılığına yol açmaktadır. Bazı şirketlerin evlenmeyi ve çocuk yapmayı düşünen kadınları işe almaması veya hamile personelini işten çıkarması bu problemlerden bazıları. Ayrıca iş hayatının dışında çalışan kadın; eşini ve çocuklarını ihmal ettiği, yeterince eviyle ilgilenmediği gerekçesiyle de yargılanmaktadır.
Herkesi Memnun Etmeye Çalışmak
Geleneksel yaşamda kadınların herkese iyi davranması, halini hoş etmesi ve herkesi memnun etmesi beklenir. Sessiz kalarak ondan istenen her şeyi eksiksiz yerine getiren bir kadın makbul bir kadın olarak görülür. Bu düşünce kalını tabi ki iş hayatında da kadının peşini bırakmaz. Tabi bir de kadının zaten kadın olarak o işi zar zor alması, iş yerinde herkesi memnun ederek tutunmaya çalışmasını doğurmaktadır.
Görev Dışı Beklentiler
‘’Sen kadınsın böyle şeyler senin elinden gelir’’ sözlerini duymayan yoktur. İş hayatındaki kadınlar, sadece kadın oldukları için ekstra hizmet beklentisiyle başa çıkmak zorunda kalmaktadır. Bazı iş yerlerinde sırf kadın olduğunuz için çay demleme ve servis etmek hatta temizlik yapmak gibi hizmet beklentileriyle karşılaşabilirsiniz.
Mesleki Ayrımcılık
Günümüzde hala devam eden bir problem de mesleki ayrımcılıktır. Kadınların her meslekte çalışamayacağını, bazı işlerin ‘’erkek işi’’ bazı işlerin ise ‘’kadın işi’’ olduğu algısı hala iş dünyasında yaşanan zorluklardan biridir. Bu algı maalesef kadınların hayal ettikleri meslekleri özgürce yapmalarını engellemektedir.
Mobbing
Kadınların iş hayatlarında yaşadığı bir diğer zorluk da mobbingtir. Mobbingi takip eden cinsel taciz, kıyafet kısıtlamaları da kadınların iş hayatında tutunmalarını zorlaştıran aşağılayıcı eylemlerdir. Bazı iş yerlerinde sadece kadınlara özel kıyafet uygulamaları kadınların kendilerini aşağılanmış hissetmelerine neden olmaktadır. Katlanmak zorunda oldukları mobbing, cinsel ve sözel taciz gibi problemler, kadınların iş hayatına tutunmalarının önündeki en büyük engellerden biridir.
Kadınların sırf kadın oldukları için önlerine çıkan bütün problemlerin tartışılması ve çözülmesi ümidiyle…
Önerilen İçerik: Hiyerarşik Düzeni Yıkmak Mümkün Mü?
