Yaz mevsiminin gelmesiyle sivrisinekler de hayatımıza yeniden girmiş oldu. Kimi zamanlar sabah uyanıyor ve vücudumuzun pek çok yerinde sivrisinek ısırıklarıyla uyanıyoruz. Fakat aramızda bazı insanlar var ki hemen yanınızda uyumuş olmasına rağmen hiçbir sivrisinek ısırığına maruz kalmamış.
Peki, neden? Sivrisinekler neden insanları ısırır ve neden bazı insanlar ısırılırken bazı insanlar ısırılmaz? Gelin hep birlikte bu sorunun cevabını arayalım!
Bütün Sinekler İnsanları Isırmaz
Dünya üzerinde yaklaşık olarak 3000 sivrisinek türü olduğu bilinmektedir. Bunların birçoğu insana saldırmaz. Aksi halde olsaydı dünyanın her yerinde bulunan bu hayvanlar ormanda, dağda, insan bulunmayan alanlarda da yaşamlarını idame ettiremezlerdi.
Aslında sadece dişi sinekler insanların kanlarını emerek yaşarlar. Onlar ise insanların kanlarını yumurta üretmek için protein sağlamak amacıyla emerler. Pek çok cinste dişi sivrisinekler sadece ilk yumurtalarını insan kanına ihtiyaç duymadan üretebilirler, ancak sonraki yumurtaları için kana ihtiyaçları duyarlar. Sadece insan da değil bulabildikleri her canlının kanını emerler, hatta bazen deniz yüzeyindeki balıklar dahi ellerinden kurtulamaz. Erkekler ise sadece çiçek özleri ile beslenirler. Yumurta üretme gibi bir dertleri olmadığından insanları sokmaz ihtiyaçları yoktur.
Sinekler sanıldığı gibi delik ve sivri uçlu bir boruyu derinize sokarak kanınızı emmez. Sivrisineklerde ağızlarının altındaki kesede iki tüp, iki de neştere benzeyen testere ağızlı bıçak vardır. Önce o bıçaklarla derinizde delik açar, sonra tüplerden biri ile de tükürüklerini deliğin içine akıtır. Bu tükürükle insan kanının pıhtılaşmasını önler, bu şekilde ikinci tüpünü de sokarak, sıvı kanı siz fark etmeden kolayca emer. Eğer bir dakika içinde fark etmediyseniz, deposu dolu olarak kafayı da bulmuş bir şekilde derinizden ayrılır.
Sivrisinek İçin Cazip Geliyor Olabilirsiniz
Bilim insanları sineklerin neden bazı insanları ısırmayı daha çok sevdiğinin farklı sebepleri olduğunu öne sürmüşlerdir. Terimizin kokusu, kan grubumuz ve yaydığımız karbondioksit miktarı bunlardan yalnızca birkaçıdır.
Dişi sinekler avlarının yerlerini duyargaları ve üç çift bacaklarındaki alıcılarla bulurlar. Alıcılarıyla nem, ısı ve ter özelliklerini saptarlar. Sivrisineğin duyargaları bir santigradın binde biri kadar sıcaklık değişimlerini algılayabilecek kadar hassastır. Sivrisinekler insanın nefes verirken çıkardığı karbondioksit için ileri geri hareketlerle bu bilgileri değerlendirirler ve avın onun için yararlı olacağına karar verdikten sonra eyleme geçerler. İşte, bazı insanların ‘‘Sivrisinekler bana hiç dokunmaz’’ demelerinin esas sebebi ter ve nefes kokularının, sivrisinek için özendirici ve cazip olmamasıdır.
Ayrıca terlerken ürit asit, laktik asit, üre gibi zararlı maddeler vücudumuzdan dışarı atılır. Bu şekilde tenimizin kendine has bir kokusu oluşur. Sivrisinekler kokulara karşı çokça duyarlı olduğundan bu durum sineklerin bazı insanları kolay bulmasını sağlar.
Bunların da yanı sıra nefes verirken çıkardığımız karbondioksit miktarı sivrisinekleri cezbeden bir diğer etkendir. Ne kadar çok karbondioksit açığa çıkarırsak yani ne kadar çok nefes verirsek o kadar sivrisinekler tarafından ısırılmamız olasılığı da o kadar artar.
Bazı insanların ise kan grupları sivrisinekler için daha iştah açıcıdır. Örneğin, sivrisinekler 0 grubu kanına sahip insanları ısırmayı diğer gruplara göre daha çok tercih eder.
Sivrisinekleri sizi ısırmaları için tahrik eden şey, nefesinizdeki karbondioksit miktarı ile derinizdeki ısı ve nem miktarı olduğundan, dikkatle geceleri sivrisinek istilalarını atlatabilmek için, çok sık nefes alıp vermenizi gerektirecek fiziksel hareketler yapmamalı, teninizi serin ve kuru tutmanız gerektiğini unutmayınız.
Sizi tatlı tatlı kaşındırsa da uykularınızı bölseler de aslında sizi ısırmaları oldukça faydalıdır.
Önerilen İçerik: Hayatımız Boyunca Farkında Olmadan Kişi Başı 120 Bin Mikroplastik Parçacık Tüketiyoruz