Hepimizin neden yaptığımıza dair mantıklı açıklamalarımızın olmadığı davranışlarımız vardır. Eve sağ ayakla girmek, kötü bir şey duyduğumuzda tahtaya vurmak gibi pek çok batıl inanca sahibiz. Batıl inancı, doğaüstü olaylara, gizli ve akıl dışı güçlere, kehanetlere aşırı derecede bağlı boş, batıl inançlar olarak tanımlayabiliriz. Hayatımızda fazlasıyla yer eden birçok ritüel binlerce yıllık eski inançlarımızdan, Şamanizm’den geliyor.
İşte 10 maddede Eski Türk inançlarının batıl inançlarımızdaki izleri.
Gece Tırnak Kesmek
Eski Türk inanışına göre can kemikte ve kanda bulunur. Türkler, gece tırnak kesilirse canın bir parçasının kötü niyetli ruhların eline geçebileceğine inanıyorlardı. Eğer kötü bir ruh vücudun bir parçasını ele geçirirse tüm vücudu etkileyebiliyordu.
Tahtaya Vurmak
Kötü bir şey olma ihtimaline karşı yaptığımız bu davranışla aslında kötü ruhların konuştuklarımızı duymasını engelliyoruz. Aynı zamanda, Şamanizm inancına göre her varlığın bir ruhu vardır. Tahtaya vurarak bir nevi kötü ruhları tahtaya devretmiş oluyoruz.
Ölünün Üzerine Bıçak Koymak
Eski Türkler, madenlerin koruyucu bir ruhu olduğuna inanırlardı. Ölünün karnına bıçak konması, lohusa kadının yanında iğne ve makas bulundurması kötü ruhlardan korunmak için yapılan âdetlerdendir.
Ağaçlara, Türbelere Bez Bağlamak
Günümüzde hâlâ devam eden bir dilek dileme şeklidir. Şamanizm’de ruhlar aracılığıyla dileklerin gerçekleşeceğine inanılır. Bu gelenekte animizm inancının da izleri vardır. Şamanizm’de her varlığın bir ruhu olduğu inancı olduğunu belirtmiştik. Bu batıl inanç genellikle ağaçlara bez bağlayarak yapılır. Türk mitolojisinde ağacın yaşamın sembolü olması da etkili olmuştur.
Kapı Eşiğine Basmamak ve Oturmamak
Günümüzde kapı eşiğine basmanın uğursuzluk getirileceğine inanılır. Bu inancın temeli “eşik iyesi” ya da “ev iyesi” olarak adlandırılan ruhtan geliyor. İnanışa göre her evin bir iyesi ardır. Ev iyesi, evi kötü ruhlardan ve hastalıklardan korur. Evin koruyucu ruhu olan eşik iyesi eşikte yatar bu nedenle onu rahatsız etmemek gerekir.
Su İçerken Çömelmek ve Eli Başa Koymak
Eski Türk inanışlarına göre su kutsaldır. Bu nedenle su içmenin de daima bir ritüeli olmuştur. Suyun kutsallığından dolayı suyun çömelerek içilmesinin doğru olacağına inanılır. Su içerken eli başa koymak da bir Şaman geleneğidir. Su içerken insan aklının başından çıkabileceğine inanılır.
Yolcunun Ardından Su Dökülmesi
Benzerlik kurarak yapılan gelenektir. Hamile kadının güzel birine baktığında çocuğunun güzel olacağını düşünmesi de aynı inanca dayanmaktadır. Yolcunun su gibi gidip gelmesi temenni edilir. Su gibi akışkan ve hızlı… Gidenin ardından su dökülmesinin diğer bir amacı da giden kişinin üzüntüsünü hafifletmek adına ruhlara su serpmektir.
Kurşun Dökme
Nazardan korunmak için yapılan bu gelenek Şamanizm inancında benzer şeklinde kötü ruhlardan korunmak için yapılır. Şamanlar, bu geleneğe “Kut Dökme” adını verirler.
Kırmızı Kurdele
Lohusa kadınların başına kırmızı kurdele bağlayarak Albız adlı kötü ruha karşı koruma geleneği günümüze kadar gelmiş bir Şaman inancıdır. Yine nişan yüzüklerine, gelinin beline kırmızı kurdele bağlanması bu inançtan ortaya çıkmıştır.
40 Sayısı
Türk toplumunda 40 sayısının özel bir yeri vardır. Bir kişi öldükten sonra 40 gün geçmesinin beklenmesi, bebeğinin kırkının çıkması gibi âdetler Şamanizm kaynaklıdır. Dilimize yerleşmiş olan kırk yılda bir, kahvenin kırk yıl hatırı vardır, kırk yılın başında gibi kullanımların kökleri de eski inançlarımıza dayanır. Şamanizm inancına göre ruh bedeni kırk günde terk etmektedir.
Bonus: Nazar
Halk arasında oldukça yaygın olan bu inançta, bazı insanların bakışlarının karşısındaki kişilere rahatsızlık verdiği düşünülür. Nazardan korunmak için nazar boncuğu, göz boncuğu gibi nesneler kullanılır. Nazar inancı da eski Türk geleneklerinden gelmektedir.
Türklerin daha pek çok batıl inançlar bakımından benimsediği toplumsal normlar vardır. Bunlar eski gelenekten bugüne taşınan değerlerimizdir.
Önerilen İçerik: Dil ve Cinsiyet: Türkçeye Yerleşmiş Kadın Söylemi