Söz konusu çocuklar olunca hepimiz aşırı hassaslaşabiliyoruz. Masum ve günahsız çocuklar. Çocuk istismarı hepimizin kanayan yarası, hiçbir suçu olmayan ama istismara maruz kalan onlarca masum çocuk. Peki, ne için? Bir sapığın zevklerinin tatmin olması için.
Ama neden çocuklar? Bunu anlayamıyorum. O masum bedenden ne istiyorsun? Nasıl bir hayal dünyan var ki bir çocuğun bedenine bu şekilde el uzatabiliyorsun. En başta böyle tecavüz girişiminde bulunman bile başlı başına bir suçken sen bir de bir çocuğa bunu reva görebilecek kadar alçalıyorsun. Yanlış anlaşılmasın, sözüm meclisten dışarı. Bu yazıyı okuyan hiç kimsenin böyle bir insan olabileceğini düşünmüyorum elbette. Ancak bu konuya yine de değinmek istiyorum.
Duyarsız ve Umursamaz Davranıyoruz
Belki de bu konu da bizlerinde suçu vardır. Evet, hiçbirimiz istismarcı değiliz. Ama istismarcılara karşı ne kadar tepkiliyiz? Tavrımızı ne kadar ortaya koyabiliyoruz? Ya da durumun vahametinin ne kadar farkındayız? Durumun ne kadar ciddi olduğunun kaçımız farkındayız bilmiyorum ama duyarlılık konusunda aşırı yetersiz olduğumuzu çok iyi biliyorum. Ağrı’da Leyla, Kars’ta Sedanur ve adını bilmediğimiz daha niceleri. Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, Türkiye’de çocuk istismarıyla ilgili dava sayısının son 10 yılda yaklaşık 3 kat arttığına dikkat çekerek, verilerin, yılda ortalama 8 bin çocuğun istismara uğradığını gösterdiğini söylüyor. Her yıl 8 bin çocuk ne demek? İnsanın okurken içi sızlıyor.
Peki, ne yapıyoruz? Sosyal medyada bir iki paylaşım yapıyoruz, istismarcılara lanet okuyor, beddua edip küfrediyoruz. Peki ya sonra? Her şey unutulup gidiyor. O çocukların geçirdiği travma, yaşadıkları psikolojik bozukluk tüm bunların üzeri kapatılıyor. İstismarcıların ise %95 i gizli kalmayı başarıyor. Bu konuda yaptıklarımız maalesef bundan ibaret. Kamu ve toplum iş birliği ile bu konu da daha fazla farkındalık oluşturulabilir. Sessiz kaldıkça bu durum daha fazla önü alınamaz bir hale gelecek.
Cezalar Ne Kadar Caydırıcı?
İşin bir de ceza boyutu var tabi. Ya hapis yatacak ya da para cezası ile kurtulacak. Bir çocuğun canı, hayatı bu kadar ucuz mu? Önce tecavüz edilip sonra da acımasız bir şekilde öldürülen o masum yavruların ailelerini bir düşünün. Aynı şey bir gün bizim başımıza da gelebilir. Evladımıza bunu reva görenlerin hapse girip, yan gelip yattıklarını bilmek hangimizi rahatlatır ki?
Konu döndü dolaştı idama geldi değil mi? Evet idam. Ne kadar etkili ya da ne kadar caydırıcı olacağını bilemiyorum. Ama korkutucu olduğundan adım kadar eminim. Sadist bir insan değilim. Ama birileri bunu hak ediyorsa hak ettiğini yaşamalı bence. Şimdi bazılarımızın kafasında belki soru işaretleri belirdi. “Avrupa birliğine giremeyiz o zaman” diyenleri duyar gibiyim. Allah aşkına girebileceğimize inanıyor musunuz? 40 yıldır zaten giremiyoruz bugün girmesek ne olur? Ya da “insan hakları” diyenleriniz var belki. Onu da şöyle açıklayayım, eğer bir çocuğun elinden hayatını, hayallerini, geleceğini alabiliyorsa bir insan ne hakkından bahsediyoruz. O çocuğun hakları yok muydu?
Sonuç
Masum ve günahsız çocuklar. Kaçının hayalleri, ümitleri yok olup gitti. Kendine güvenini de cesaretini de kaybetti belki de. Geleceği için plan yapıp hayal kurabilir mi? Her şey düzelse bile o korku dolu anlarını hayatının hiçbir döneminde unutamayacaktır. Zihninin bir yerinde o kara leke hep kalacaktır. Hiçbir çocuk hiçbir kadın bunu hak etmiyor.
Önerilen İçerik: Bir Kadının İtirafnamesi