eğer zamanı geri alabilseydim,seninle şansımı denerdim.

Kaynak belirtilmedi

“Eğer zamanı geri alabilseydim…”

Ne zaman geleceksin? Ben hala bekliyorum, hala buralardayım.Kimseleri dinlemedim, kafamın dikine gittim hep. Kimsin bilmiyorum, nesin bilmiyorum.Tek bildiğim uzun zamandır beklediğim.Bunu bana nasıl bildiğimi sorma, biliyorum işte.İçimde bir yerlerde, kalbimde hissediyorum.Küçükken evin merdivenlerinde oturup batan güneşi seyrettiğim anı anımsayışım gibi biliyorum.Gökyüzüne baktığımda gördüğüm o bulutlar ve maviliği unutmayışım,çok seviyor oluşum gibi biliyorum. Ama yoruluyorum, yoruldum artık. Başka şeylerden, başka sorunlardan,kendimden ve beklemekten. Hayaller gerçek olmadığında ve umutlar yavaşça söndüğünde insan yoruluyor.Ben de bir insanım; koca bir umudu, koca bir hayatı belki de sadece hayalden ibaret olan bir şeyin üzerinde harcayamam.Elime verilmiş, avuçlarıma bırakılmış tek bir hayat varken bunu etrafını görmeksizin heba etmek büyük bir aptallık olur. Yine de yorgunluğuma ve sitemime bakma sen, ben hala bekliyorum, ben hala arıyorum.Bir şarkıda, bir denk gelişte,bir çift sözde ve belki bir seste… Lütfen gel, buralarda durmaya dayanamıyorum artık.Başımı yaslamak istediğim bir çift omza ihtiyacım var, yükümü sırtlanmanı istemiyorum;yükümü al yere bırak,sadece oturalım.Neden gelmediğini, neden bu kadar uzun sürdüğünü, nerelerde olduğunu merak ediyorum.Eğer bir gün gelirsen anlayacak mıyım emin olamıyorum, bilemiyorum. Çoktan gelmiş olmandan, kaçırmış olmamdan, çok güzel olabilecek potansiyel bir durumu mahvetmiş olmaktan korkuyorum.

Korkuyorum.

Bu kadar güzel bir şeyin beni bu kadar korkutacağını tahmin edemezdim,etmedim. Hissetmek ve sevmek veyahut bunlar için çabalamak göründüğü kadar basit ve kolay değilmiş, en azından kendi fikrimle bu çıkarımı yapıyorum.Kapılarımı sıkıca kilitledim, perdelerimi sonuna kadar kapadım;güneşin de gecenin de içeri girmesine izin vermedim. Belki biraz aralayacak cesaretim olsaydı… Belki biraz kendimden ve yapma ihtimalim olduğunu düşündüğüm hatalardan bu kadar çok korkmasaydım…Belki düşünceler bu kadar çok kemirip durmasaydı zihnimin içini… Belki o zaman her şeyi riske atardım, tıpkı şarkıda da dediği gibi.

Eğer zamanı geri alabilseydim…

Eğer zamanı geri alabilseydim, eğer böyle bir şans bana verilmiş olsaydı;tüm o pişmanlıkları yaşamamak adına kalkıp birşeyler yapardım.Oturmazdım, durmazdım, endişelenmez sadece harekete geçerdim.Kendim için yapardım.Belki en iyisini,aklımdakini,en mükemmelini yapardım. Ama böyle bir şansım yok. Zamanı geri alabilmemin imkanı yok, pişmanlıklarımdan kurtulabilmemin ise… Yapamadığım, denemediğim ve başarmak isteyip de başaramadığım her şeyin acısı bir sokak köpeği gibi takip ediyor beni.Pişmanlık her daim arkamda. Harcadığım zamanların içinde boğuluyorum.Tamamlanmamış,yarım bırakılmış ve terk edilmiş hikayeler silsilesi sonlarına kavuşmak için beni bekliyor, beni çağırıyor.Lütfen, bana hala vaktimin olduğunu söyle.Bana geç kalmadığımı, çok genç olduğumu söyle.Ama en çok hala bir umut kaldığını söyle bana.Kıyıda köşede bekleyen bir kıvılcım olduğunu, saklanan bir güzellik olduğunu söyle.Zamanı geri almama gerek olmadığını, hala geç olmadığını söyle.Bitmediğini söyle, bitmediğimi söyle…

 

 

dipnot : mehro – chance with you, kendisi uzun zamandır bildiğim bir şarkıdır. tavsiye ederim <3

 

 

shirasword
drifting away
Önceki
BRICS-Dolar Rekabetinin Siyasi Yönü
Sonraki
Başlangıç Şirketlerini Öldüren İlk 5 İnsan Kaynakları Stratejisi Hatası

Başlangıç Şirketlerini Öldüren İlk 5 İnsan Kaynakları Stratejisi Hatası

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.