İçiniz Yanarken Üşüdünüz mü?

Kaynak belirtilmedi

Şeyi biliyor musunuz? Vücudunuz buz gibiyken içinizin yandığı o hissi. Ayaklarınızın soğuktan morardığı ama içinizin alev alev yandığı o his. Birde ortamdan bağımsız oluşunuz, yok oluşunuz. Sonrasında tansiyon düşmesi hızlanan nabız ve tebrikler kazandınız. Artık sizde için için darlanan buna bir çare bulamayan birisiniz. Bu hisleri ben tarif ettiğime göre bende böyleyim. Merak etmeyin bu his nasıl geçer ne yapmalıyız falan filan sorularını yanıtlamayacağım çünkü henüz bir çare bulamadım. Eğer ağlayabilirseniz şanslısınız bir nebze de olsa rahatlatıyor. Eğer benim gibi ağlayamayan biriyseniz (en duygusal filmlerde bile) eyvah yandınız. Bu darlık hissi ile baş başasınız. 

Ben neden darlandıma gelmek istiyorum. Bir sebebi var muhtemelen ama keşfedemedim. Hatta bir çok sebebi olabilir. Birincisi ülke gündemi işsizlik. Maddi açıdanda ziyade kafamı meşgul edebilecek bir iş olsa iyi olurdu ama yok önümüze bakıp yolumuza devam ediyoruz. Diğer bir sebep ise ki bu diğerinden çok daha mühim bir sebep kendimi özlüyorum. Özümü özlüyorum. Nasıl yani diyenler varsa ki olmayadabilir ama yinede sorulmuş kabul edip cevaplıyorum. Kırgınlığım hala geçmedi diğer yazılarımda bahsettiğim kişiye karşı. Bu kendimi özlemem de ondan önceki hayatımda ne kadar kendim olduğumla alakalı. 

Aslında ondan önceki kendimi özlüyorum. Hayatında hic sevgilisi olmamış sevmiş ama genelde öyle böyle belki biraz derinden ama bir şeyler yaşayamadığı için hoşlantının ilerisine gidememiş o gamsız kızı özlüyorum. Nefes almayı özlüyorum. Bu arada bu hislerin oluşmasını onun hayatımdan çıkışına değil girişine bağlıyorum. Çünkü o yokken de mutluydum mesela bir anda felçli Ali Rıza Bey’e bağlamıyordum. Ondan önceki ben geri gel lütfen. Yani hiç girmeseydi de mutlu şekilde devam edicektim. Girdide ne oldu? Ders aldım falan diyerek yaklaşamıycam çünkü üzerimde yanlış kişiye güvenmenin verdiği hissi taşıyorum. Hissettiklerimden onu hayatıma almaktan pişman değilim ama yanlış kişiye beslediğim gerçek saf ve temiz duygulardan pişmanım. Neyse ya bunlar artık konumuz değil.

Bir kaç gündür ağlayamayan ama gözleri dolan içindeki darlık geçmeyen bir ben vardı Ankara’nın o ayazında yürüyen. Bu arada Ankara aşırı soğuk sıkı giyinin (Turuncu Spotu). Kendimi dışarı atıp nefes almaya çalışıyordum. En son bu gün tansiyonum düşünce kendimi eve atınca akşamına çözülmüştü bazı şeyler. Ne gibi? Şunun gibi keramet soğuk kahvedemi bilmem ama gece kendime soğuk kahve yapınca uyuyamadim ve gözümden yaşlar akmaya başladı 1 saattir ağlıyorum iyi geldi biraz. Şimdi de uykusuzlukla mücadelem başladığına göre devam edebiliriz. 

İçim çığlık çığlığa bağırıyor şuan dışım sakin bir bahar havası soğuk kışa inat. Karanlık sevmeyen ben en karanlık köşeye çekildim bu gün ağlamamın durmayacağını anlayınca. Kapımı örttüm usulca burun çekişlerim duyulmasin diye. Yarında erken kalkacağım sanki gece boyunca uyumuşum gibi. 

Miss.trnc
Hem enerjik hem durağan biri. Böyle birinin klavyesi.
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
Başlamakla İlgili Bir Şeyler
Sonraki
Okuma Ve Yazmanın Terapötik Etkisi

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.