Kırılgan Bir Moloz: Bir Hayat Hikayesi

Fotoğraf sahibi: Mikhail Nilov (@Mikhail Nilov on Pexels)

 

Bütün kalelerim yıkıldı ve ben kırılgan, zayıf bir molozdan başka bir şey değilim.

Bazen kendime soruyorum: Bu neden benim başıma geliyor? Bu kadar acıyı hak ediyor muyum? Neden bu hayatta beni anlayan kimse yok? Hayal kırıklığı yaşıyorum, kalbimdeki acı artıyor, tüm bunların sebebi gerçekten ben miyim?! Neden bazen hayatımızda yıkıma neden oluyor? Nedenler listesine bakmadan edemiyorum ve bunun nedeni ailemiz. Tek umduğum ilgi, sevgi ve anlayıştı ama onlardan aldığım tek şey ihmal ve zulüm oldu.

İyiliğimden yararlanıp içimdeki her şeyi parçaladılar, ta ki psikolojik ve fiziksel olarak kırılana kadar. Kendimi zayıf hissediyorum ve bu zayıflığı gösterdiğimde kendimden nefret ediyorum. Bu nedenle defalarca güç, sertlik ve ilgisizlik maskesi taktım. Ama kendimi ve vazgeçemediğim saflığımı aldatamadım. Kayıtsız gibi davrandım ama içten içe yanıyordum. Olabildiğince sahte hale geldi. Çok gülüyorum, arkasında pek çok anlam gizleyen bir gülümsemeyle gülümsüyorum ve çok konuşuyorum. Beni görenler ‘Bu oğlanın çok güzel bir hayatı var’ diyor. Ama sırlarımı bilmiyorlar. Ailemden kaçmaya çalıştım.

Ne iyiliğimden faydalanmalarını, ne zayıflığımı hissetmelerini, ne de masum olduğum için beni suçlamalarını istiyorum. Ama korkuyorum… Her şeye rağmen yalnızlıktan korkuyorum. Evet, ondan korkmama rağmen onu seviyorum. Ama korktuğum tek şey karanlık ve şeytani bakış açım. Bütün hayatımı ve günlerimi karartan karanlık bakış açım, bana maddi ve manevi zarar veren şeytani bakış açım. Artık ruhumun huzura kavuşmasını ve bu azaptan kurtulmamı istiyorum. Geçmişi unutamıyorum ve sürekli onu düşünüyorum, aklım düşünmekten hiç vazgeçmiyor. Kalbim ve ruhum içten içe kırılıyor… Bedenimi içinde bulunduğum yatağa attığımda ve acı çektikten sonra uykuya dalıyorum .

Rüyalarım bir kabusa dönüşüyor, beni rahatsız eden sinir bozucu bir kabus.. Hatamın ne olduğunu ve hak etmediğim halde neden bunların başıma geldiğini bilmiyorum. Bazen diyorum ki, “Telafiniz ne zaman gelecek efendim?” Ama çok geç olmadan gelmeyeceğinden emindim. Ölümün bana yakın olduğunu hissediyorum , sadece birisinin beni anlamasını istiyorum ama cevap verecek kimse var mı? Hepiniz benim gibi zayıfsınız..

Hepinizin içinde acılar var ve ondan kurtulamıyorsunuz.. Onun cömert yüzüyle ne zaman tanışabileceğimi bilmiyorum. Ama aileme onları gerçekten sevdiğimi ve o kadar da kötü olmadığımı söylemek istiyorum.Tek istediğim nezaketin, anlayışın ve katılımındı ama sen bana istediğimi vermedin. Şu cümleye ikna olmadım: Bir şeyi eksik olan vermez.. ama bir durumda buna ikna oldum. Bir şeyini kaybeden kimse, onu elinden alan kişiye vermez.Bu yüzden senin oğlun olmama şaşırmamalısın.

Yeter artık konuşmaktan yoruldum artık tek isteğim öyle ya da böyle ruhumun huzura kavuşması

Bir Okur
Enes Çeçen Erzurum'da yaşıyor, 19 yaşında. Metin yazısı ve şiir yazmak hobileri arasındadır.. Boş vakitlerinde metin yazısı yazıyor.
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
Hasret Duyduklarımız
Sonraki
BENİM NOSTALJİM: İzel, Çelik, Ercan

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.