O kadar uzun bir süre susmuştu ki, artık kelimeler, cümleler ağzından teker teker dökülüyor, hatta akıyor, hatta fışkırıyordu. Susmak istemiyordu artık. “Bu güne kadar sustuklarıma saysınlar…” dedi kendi kendine. Anlatıyordu insanlara. Duygularını, düşüncelerini, duyduklarını. Durmadan anlatıyordu… Ne kadar çok susmuştu. Ne kadar çok şey birikmişti içinde. Yapılan haksızlıkları, görüp ama görmüyormuş gibi, bilip ama bilmiyormuş gibi yaptıklarını anlatıyordu. Bıkmıştı artık. Gerçekten çok bıkmıştı… İnsanlara hak ettiklerinden fazla değer verdikçe, kendilerini üstün görmeye başlamışlardı. Haksız oldukları halde haklı görmeye başlamışlardı kendilerini.
Yeter artık dedi….