Hayatım boyunca insanların beklentilerini karşılamak için çalıştım. Fikirlerimin üstünde durmadım çünkü onlar diğer insanlar için önemsizdi.
Notlarımı hep en yüksekte tutmaya çalıştım, beklentileri karşılarken boğulmamak için çalıştım. İnsanların onayını almak en önemli şeydi benim için. Yeni bir şeyler yapmakta tereddüt ettim çünkü iyi olamayacağımdan korktum, her şey için ulaşılması imkansız standartlar belirledim kendime. O sınava dört saat çalıştım, o görev için uykusuz kaldım, çalışmak için sağlığımı tehlikeye attım; uyumadım, yemek yemedim. Aldığım tepkiler beni tatmin etmedikçe daha da hırslanıyordum fakat içimdeki ses kimsenin ne kadar uğraştığımı anlamadığını söylüyordu. Her seferinde daha iyi yaptıkça aldığım karşılık aferin değil beklentilerin yükselmesi oldu. Beklentilerin altında kaldım. Testte yaptığım iki yanlışın büyük bir kusur olduğuna inandırıldım. Bana çok tembel olduğum defalarca söylendi, inandım.
Bana zeki olduğum da defalarca söylendi, kendimi onları kandırıyormuş gibi hissettim. Bana yeteri kadar çalışmıyorsun dediler çalışmaktan uykusuz kaldığım gece. Kimse ne kadar çabaladığımı anlamadı.
Beklentiler daha da büyüdü, beklentiler beni içine çekti. Sorun çıkarmaktan korktuğum için anlatmadım kendimi, anlamadılar. Sinirliyim ama insanlara değil, kendime. Yeterli olduğumu şu an bile anlamadığım için kendime kızgınım. Kendimi eleştirirken acımasız olduğum için kendime kızgınım.
Başarısız Olma Korkusu
İşin kötüsü ne biliyor musunuz? Başarısız olduğunuzda kötü bir şey olmamasına rağmen korkmak. Artık sizi eleştirmeseler bile önceden yaptıkları için yine de korkmak. Bir davranışın değişmesi eski halini unutturmaz.
İyi de, başarısız olmak ne demek?
Herkes için tanımı farklıdır bunun, benim için başarının tek anlamı birinci olmaktı. İkincilik kabul edilebilirdi, üçüncü olmak ise başarısızlıktı.
Kimse bana bunları direkt olarak söylemedi, ama okula başladığımdan beri insanlar benim hayatta başarılı olacağımı söyleyip beklentilerini dile getirdiler. Yedi yaşımdan başlayarak başarısızlık korkusu yavaşça beni ele geçirdi. İnsanları hayal kırıklığına uğratmaktan korktum.
Bu alışkanlıklardan kurtulmak için çabalıyorum fakat fark ettim ki, bu yazıyı yazarken bile kendimi acımasızca eleştiriyordum.
It’s okay to say you’ve got a weak spot. You don’t always have to be on top.