Neden Böyleyim? Ben Mi Yanlış Düşünüyorum, İnsanlar mı?

Kaynak belirtilmedi

23.05.23

Merhaba,

Sanırım önceki yazımda söylediğim düzenli yazma işi hayal oldu çünkü bir şekilde yazmaya fırsat bulamıyorum. Bu nedenle burayı artık günlük gibi kullanacağım. Beni üzen, mutlu eden, endişelendiren veya heyecanlandıran bir şey olduğunda içimi buraya dökmek istiyorum.

Bugün yazmamın sebebi ise üzgün olmam. Küçüklüğümden beri bir şeylerin eksikliği ve yasakları ile büyümüş birisiyim ve bunların başında arkadaş ve baba ilgisi geliyor. O yaşta farkına varamadığım ve anlayamadığım şeyleri yaş aldıkça anlıyor, keşke anlamasaydım diyorum. Anneme ve bize yapılanlar çocuk aklıyla pek bir şey ifade etmese de 20 yaşında bir kadın olarak annemin neden ağladığını anlayabiliyorum.

Annemlerin benden önce birkaç kez çocuk sahibi olma denemesi başarısızlıkla sonuçlanmış ve annem benden önce iki çocuk düşürmüş, bu yüzden bana hamile kaldığında anneme camdan yapılmış gibi güzel ve dikkatli bakıyorlarmış fakat bu tabi ben doğana kadar sürmüş. Belki bilirsiniz bizim buralarda köprüyü geçene kadar ayıya dayı denir. Aynı mantıkla çocuk olana kadar annemin elini sıcak sudan soğuk suya sokmayan babam ve ailesi ben doğduktan sonra asıl yüzlerini göstermeye başlamışlar çünkü annemin kucağında bebekle gidemeyeceğini biliyorlardı. Kız kardeşime hamile kaldığında da, ben iki buçuk yaşındayken, bebeği istemeyip aldırması için tonla baskı yaptıktan sonra annem kabul etmeyince bebeği düşürsün diye ağır işler yaptırmış ve psikolojik şiddet uygulamışlar. Zaten görücü usulü ile istemeden evlenmek zorunda kalan annem için hayatının belki de en zor yılları başlamış oldu.

Tüm bunlar olurken ben hiçbir şeyin farkında olmayan küçük ben baba tarafımı ve babamı çok seviyordum. Sanırım annem bu yüzden tüm bunlara bu yüzden, beni kaybetmemek için dayanmış.

Sonrasında babamın anne babası kızlarının yanına istanbula gitmek isteyince babam ve kardeşim de onlarla gitmiş, ben ve annem evde kalmıştık. Annemi yalnız bırakmak istememiştim, iyi ki de bırakmamışım. Babamlar o yolda trafik kazası geçirmiş, babam anne babasını kaybetmiş kızı ve kendisi de yaralı kurtulmuştu. Kardeşimin sesini duyan babam arabada sıkıştığı yerden çıkmaya çalışırken kırık bacağını daha da parçalamış, 3 sene evde yatağa bağlı kalmak zorunda kalmıştı. Bu süreç içerisinde annem ve anne tarafı akrabalarım psikolojik ve fiziksel olarak babamın kendi akrabalarından daha çok yanında olmuşlardı. Kendi kardeşinin miras için arasını abisiyle bozmasına rağmen annemler hiçbir yardımı kendisinden esirgememiş, maddi manevi yanında olmuşlardı.

Fakat buna karşılık babamın yataktan kalkıp tekrar yürümeye başlamasıyla kendisine başka bir kadın bulup bütün parasını ona yedirmeye başlaması bir oldu. Eski iş yerinden zaten kaza yüzünden atılmıştı. Bulabildiği iki kuruşluk işten gelen parayı ve kredi kartındaki tüm parayı da oralarda yerken biz annemle evde onu bekliyorduk. Kaç kez eve sarhoş geldiğini ben hatırlamıyorum bile. Sabaha karşı gelir evdeki bütün huzuru kaçırdıktan birkaç saat sonra hiçbir şey olmamış gibi yine bizimle konuşmaya çalışırdı.

Bu sırada annem erkek kardeşime hamile kalmıştı. O zamanlar bu durumu kimse bilmiyordu babamın birlikte o mekanlara gittiği arkadaşı hariç. Annem hamile kaldığını söyleyince babam kız kardeşime olduğu gibi annemin yine çocuğu aldırması için ısrar etti ama annem aldırmadı. Tüm bunlara rağmen ben yine babamı babam olduğu için kabul ediyordum ve üniversite sınavıma hazırlanıyordum.

Başarılı bir öğrenciydim ve sessiz sakindim. Çocukluğumda annem ve ben neredeyse eve kapatılmıştık bu yüzden ne annemin ne de benim hiç arkadaşımız yoktu. Sadece okul için dışarı çıkıyorduk. Ben arkadaşlarımı sınıfta görüyordum. Ne evlerine gidiyordum ne de okuldan sonra bir yere gidebiliyordum. Benim durumum yine iyiydi. Annem ise arkadaşı olan benim arkadaşlarımın annelerini yalnızca beni okula getirip götürürken görüyordu. Ne eve birini çağırır ne de başkasının evine giderdi. İkimiz de babam ne istediyse onu yaptık. Buna rağmen babam ne onu ne de beni sevdi.

Binbir çabayla elde etmeye çalıştığım baba sevgisi kardeşlerimden ve o kadından asla esirgenmiyordu halbuki.

Bu durum o zamanlar beni çok üzüyordu ancak ben bu sevgisizliğe alışmaya ve artık istememeye başladıkça babam bana sevgisini göstermeye başladı. İş işten geçtikten sonra ve insanın güveni bir kez kırıldığında gösterilen çaba hiçbir işe yaramıyor. 

Ha bir de bu kadar anlattığım şeyin ardından annemin babamı affetmesi ve hala aynı evde mutlu aile tablosu çizmeye çalııyor olmamız da var. Babam bir daha yapmayacağını söyledi ve başka bir şehre taşındık. Sanırım bu anneme yeterli gelmiş olacak ki hala evliler. Kadınları anlamak gerçekten zor. Sorduğunda çocukları için yaptığını söyler ama gerçekten istese kardeşlerimi alır ve boşanabilir. Kendi tercihi tabi, ben sadece bu evden kurtulacağım günü bekliyorum.

Babamın açtığı bu güven yarasının ardından kalbimi açtığım kişiler tarafından da yara aldıktan sonra tüm bunların gereksiz olduğuna karar verdim. Ailesinin bu halini gören bir kız eminim başkası da olsa evlenmek istemez.

Geçen günlerde tanıştığım ve flört rttiğim birisi benim bu hal ve tavrımı beğenmemiş ve neden böyle olduğumu sordu bugün. Tanıştığım herkes onlara güvenmemi söylüyor ama insan bunları babasından ve daha sonra kalbini açtığı insandan gördükten sonra nasıl güvenebilir? Nasıl evlilik düşünerek ciddi adımlar atabilir bu kadar kısa bir sürede?

Üniversitedeki en yakın arkadaşlarımdan biri de bana benzer şeyler yaşamış fakat kız gidip bir yılda tanıdığını düşündüğü adamla evlendi… Benden yalnızca bir yaş büyük! Sanırım bir yıl bile olmadı ama kaçıp evlendiler. Hala kendisini anlayamamakla beraber mutlu olması için dua ediyorum.

Umarım genç kızlar annelerinin kaderini yaşamak zorunda kalmazlar.

En azından kendim için annemin kaderini yaşamamak için evlilik kararını mümkün mertebe uzak tutuyorum. Tabi herkesin acıyla baş etme yöntemleri farklıdır ve bulundukları hayattan kurtulmak için aşık olup evlenmek isteyebilirler. Benim geleceğe dair planım ise tamamen kariyerime odaklı. Tabi bana aşkın varlığını kanıtlayabilecek bir “Augustus Waters” bulabilirsem belki değişir ama çok zor. 

Sonuç olarak içimi dökebildiğim için mutluyum. Buruk bir mutluluk olsa da…

Başka bir yazımızda görüşmek üzere.

ireminiz
20 yaşında hayattaki amacını ve aşkını arayan biriyim sadece. Biraz konuşmak ve içimdekileri dökmek istiyorum çünkü doldum taştım neredeyse...
Subscribe
Bildir
2 Yorum
Beğenilenler
En Yeniler Eskiler
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
Tüp Bebek Tedavi Süreci
Sonraki
ONBİRE KADAR SAYAN BİR YABANCI

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.