BURUK SEVİNÇLER:
Aylardır bekliyorsun bugünü, haftaları saydın sırasıyla, günler kaldı ardından, geçmek bilmedi saatler. Yılların birikmişini tek seferde atacaksın üzerinden, sen bugün sahiden çok sevinecek, çok mutlu olacaksın ne şüphe!
Arkana dönüp baktığındaysa sevincin haricinde birazda hüzünlenecek oluşun bariz, zira yalnızsın sen şu anda, tek başınasın, evet başardın, sevinçli olmakta sonuna kadar haklısın, yine de unutma ki yalnız başınasın, geldiğin noktaya seni getirenler artık yanında değil, bir yolda fedakarlıklar yaptın ve dostlar kaybettin bu da sır değil.
Kazanmayı sonuna kadar hak ettin sen evet ama unutma ki her kazanan aslında en büyük kaybedendir, geçmişinde neyi varsa artık geçmişindedir, o ise yalnızca bugünün galibidir.
KUTLAMAYI İPTAL ETMEK:
En büyük zaferler düzinelerce gelen mağlubiyetlerin ardından gerçekleşir derler lakin sen o en büyük zaferinde yalnız başına olacak ve kendi kendini yalnızca kendin kutlayacaksan, şayet dostların artık eski ve uzaksa sana, sevdiklerinden kopardıysa zaman, kutlamayı erteleme gibi bir düşünce oluşacak kafanda ki sakın!
Sakın ola o kutlamayı ihmal etme, çıktığın yola elbette yanında birkaç insan ile başlayacak, mutluluğu paylaşacak, yer yer azarlar yiyecek hatta zaman zaman kalpler kıracaksın, sen ki bu hayattan bir ders çıkarmak isteyen bir savaşçı, sen ki hayatın kendisine karşı vereceğin en büyük savaşının henüz çok başında henüz kendinde harbi yabancı, bambaşka ruha sahip birisin. İptal etme o yüzden kutlamanı, delicesine sevin ve kıskandır seni kınayan, yarı yolda bırakanları.
Zira biliyorsun, tanıştığın kişiler senin gelecekte ulaşacağın zirvenin mimarları, aynı şekilde de sen onların mimarı, gördüğün şeyler kadarsın, tanıdığın insanlar kadar, öğrendiğin bilgiler kadarsın ve coğrafyan gezdiğin kadar.
Eylemlerine dayalı oluşacak dünyanda nadiren yaşayacağın kutlamaları çok görme kendine. Tek başına olsan bile bak aynaya gülümse, bu senin zaferin, kişiliğine, karakterine etki edecek olan büyük bir an, yalnızlığa itilmiş olabilirsin dostların tarafından ama asla, asla küsme kazandığın anlarda hayata.
Her savaşını kazanamayacaksın zira, kazandıklarında bari küstürme kendini yeni kavgalara.
SANA SEVİNCİNİ YALNIZ YAŞATANLARA:
Canını yakanlara, kalbini kıranlara, sana sevincini yalnız yaşatanlara kızma, seninle olacak yüreği olanlar zaten aranıza her ne yaşanırsa yaşansın muhakkak sahip çıkardı sana, sen yine de tabi birinin sahip çıkmasını bekleme böyle zamanlarda, arkana yaslan ve kendini koru bunun gibi savaşlarında, gelecekte yalnız kaldığında hissiyatı yabancı karşılama, alıştır kendini dünyada tek başına olmaya.
Kızma dememin en büyük sebebi ne biliyor musun? Çünkü sen olsaydın onları yalnız bırakmayacaktın, sen olmayı beceremedikleri için daima korkak olarak kalacaklar senin aklında, bir korkağa kızamazsın, egosunu kenara bırakıp da gelemezler keza seninle birlikte kutlamaya. O yüzden diyorum ya, alış muhakkak yalnızlığa.
EN MAHFEDENİ:
Kazanman gereken zaferlerin kutlamalarına çıkmaya ikna ettiysek seni, dönüş yolunda tek başına olmak olacak muhtemelen seni en mahvedeni. Kabullenilmesi zor sindirimlerin oldu hayatta ben anlarım. Sordun “Neden, niye, ne için, nasıl” sorularını, bazen kısık sesle, bazense bağıra bağıra. Cevabının çoğunlukla aynada saklı olduğu sorular olsa da bunlar her ne kadar, insan kendi kendini daima bir cevap arayışına sürüklemekte anlamsız olsa da.
Cevap dediğimiz şeyleri bu kadar büyütmemeliyiz, cevapların büyük bir kısmı hayatta bize belli anlarda verilecektir nasılsa, üzülerek söylemeliyim ki bunların bir kısmı tatmin etmeyecek sizi, insan bazen kafasında kurduğu dünyanın kocaman oluşu karşısında ezilip, asıl cevapların minimal olabileceği gerçeğini unutuveriyor.
Bu da istemeden de olsa bizde bir hayal kırıklığı kuyusu açıyor ki o kuyuya sevdiğimiz ya da sevmediğimiz birçok sorunun cevabını atıyoruz, zira tatmin olmuyoruz duyduklarımızla, hep daha fazlasını istiyor ve umuyoruz, bu yüzdense bazı zamanlar bazı zaferlerimizi bir başımıza kutluyor, yalnız devam ediyoruz hayata.
Bir de soruların cevaplarını almaktan korkanlar var ki onların içinde kuyudan ziyade kanyonlar oluşuyor, anca yetiyor o kadar hayal kırıklığını bir arada tutmaya.
Sonucunda her ne olursa ve nasıl sorulursa sorulsun bazı soruların cevapları insanı ürküttüğünden mütevellit henüz soruyken bile bir kaçma hissiyatı yaratıyor.
Halbuki kaçmaya gerek yok, yüzleşmek en temizi, en azından bir kere yüzleştikten sonrası yok.
Yalnızca bir kere gidecek ve bir kere hissedeceksiniz onun oraya son kez o hislerle geldiğiniz an olduğunu, sonrasındaysa ucu buğulu bir yükseliş olacak hayatınızda.
PEKİ BİZ NEDEN BAZI ZAFERLERİMİZDE YALNIZIZ:
Aslında biliyor musunuz cevabı sahiden sandığınızdan daha basit, çünkü hayat bizi tam da o anın sevincini tek başımıza yaşamamız için bunca sınava ve vedaya tâbi tuttu, diğer herkesin bir arada olduğu bir resimde sizin neden olmadığınız ile ilgili için kendinizi suçlamayın bu sebepten.
Sizin orada ki insanlardan daha güçlü olduğunuzun tescillenmesi gibi bir durum oluyor, kapanış perdesini yalnız örtmeye gidişiniz.
Nihayetinde tek başınıza kutlamış olduğunuz zaferlerin sayısı ne kadar artarsa ve siz o zaferleri buruk bir gülümsemeden ziyade parıldayan gözler ile hatırlarsanız tam olarak o kadar güçlenirsiniz.
HER ZAFER YALNIZ OLMAMALI:
Böyle diyorum diye gidip her kupayı tek başınıza kaldırıp, her kepi tek başınıza atıp, her kadehi kendinize kaldırırsanız, günün sonunda eve döndüğünüzde içeri girip kendi kendinize hoş geldin dediğiniz bir hayatınız olur ve bu hayat bir yerden sonra insanı deliliğe iter.
Yalnızken de bir şeyleri kutlamayı bilmek her ne kadar güzel bir karakter olgunluğu olsa da bazı kutlamalarda ailenin, dostların veyahut sevdiğinizin eli sizin omzunuzda olduğunda biraz daha dik bir duruşa sahip olacaksınız emin olun.
O yüzden doğru insanları sevin, yalnız kaldığınız anlarda bile sizin yanınızda olacak türde insanları, fiziksel olarak olmasa da ruhani ve manevi açıdan desteğini esirgemeyecek olanı sevin, öylelerine değer verin ki sevinçleriniz buruk, zaferleriniz yalnız olmak zorunda olmasın.
Bir bakıma demek istediğim şey hayatta sizi siz yapacak olan kişiyi bulmanız gerek, onun dışındaki insanların ise büyük bir kısmının yalnızca tecrübe etmeniz gereken düşüşler, çıkmanız gereken basamaklar, içine itildiğiniz kapanlar olduğunu unutmayın.