Merhabalar!
Bu gün sizlerle Rusya’nın başkenti Moskova’da yaşamak hakkında bir söyleşi paylaşıyorum. İçeriği dolu dolu olan bu blog yazısında konuğum, sevgili Diplomat Hatice Kübra Hanım. Kendisiyle T.C. Dışişleri Bakanlığı bünyesinde yapmış olduğum staj deneyiminde tanışma fırsatı bulmuştum. O süreç boyunca mesleğine ve hayata dair çok değerli tavsiyelerini benimle paylaşan Diplomat Hanım, lisans eğitimini Ankara’da tamamladıktan sonra, akademik sürecine yüksek lisans ile devam etmiş. Eğitim sürecinde Güney Kore başta olmak üzere farklı kültürleri yakından tanıma fırsatı bulan Hatice Kübra Hanım, şimdilerde ülkemizi T.C. Moskova Büyükelçiliği’mizde temsil ediyor. Bu söyleşide, kendisiyle Rusya’daki yaşamı, ülkenin kültürel dinamiklerini, insanlarının rutinsel farklılıklarını, yurt dışında yaşamanın getirdiği zorluklar ve kolaylıklar üzerine konuştuk. Dünyanın yüz ölçümü bakımında en büyük ülkesine ilgi duyan bireyler için ilham olabileceğini düşündüğüm bu söyleşi, zihinlerdeki bir çok soruyu cevaplayabilecek niteliğe sahip olabilir. Keyifli okumalar!
Hoş geldiniz Hatice Kübra Hanım! Öncelikle davetimi kabul edip bu söyleşiye katıldığınız için teşekkürler. Şu sıralarda kış aylarındayız, Moskova’ da sıcaklıklar sıfırın altında eksili derecelerde seyrediyor olmalı. Soğuk hava şartları Rusya’daki yaşamı nasıl etkiliyor?
Sevgili Ahsen, bu söyleyişi senin gibi parlak bir Türk genci ile yapıyor olmak benim için büyük bir zevk. Geçtiğimiz haftalarda Moskova’da hissedilen sıcaklık -30 dereceye kadar indi. İnanılmaz bir soğuktu gerçekten, insan nefes almakta zorlanıyor. Moskova’nın benim için tek olumsuz yanı kış şartları. Uzun süren bir kış dönemi hakim bu güzel şehirde. Kış aylarında hava çoğunlukla kapalı ve rüzgar hissedilen soğuğu daha da artırıyor. Ama yine de , Moskova kar altında çok güzel bir şehir, tam kartpostallık! Halk soğuk hava şartlarına alışkın, ama bizim için başlarda oldukça zor oldu alışmak. İçlikler ve kalın kıyafetler giymeden dışarı çıkamıyorduk. Ama artık biz de alıştık sanırım! Nasıl giyinmek gerektiğini bildiğin sürece o kadar da soğuk gelmiyor. Buradaki tüm binalarda merkezi ısıtma sistemi mevcut, kış aylarında devamlı olarak kaloriferler yanıyor. Bu yüzden, kapalı alanlarda kış soğuğunu hiç bir şekilde hissetmiyorsun. Metro ağı da çok gelişmiş olduğu için dışarıda olduğun vakit genelde çok uzun sürmüyor, rüzgar estiği an kendimizi hemen metro istasyonuna atıyoruz ☺
Moskova başta olmak üzere Rusya’daki hayatı deneyimlemek kulağa oldukça cazip geliyor. Rus toplumunun dinamiği baz alındığında, günlük rutinler ve hayatın genel akışına dair nasıl bir sosyokültürel profilden söz edilebilir?
Buraya gelmeden önce Rusya ve Ruslarla ilgili önyargılarım vardı ne yazık ki. Sosyal medyada ya da haberlerde bize yansıtılan genelde Rusların çok mesafeli, soğuk insanlar oldukları. Yaklaşık 1.5 senedir Moskova’da yaşayan biri olarak söyleyebilirim ki bu hiç de doğru bir bilgi değil. Aksine, Ruslar yardıma açık ve sohbeti çok seven insanlar ; sadece tanımadıkları insanlara karşı ilk anda biraz mesafeli olmayı tercih ediyorlar ki bu da anlaşılır bir durum. Ruslar sosyal hayatta çok aktif, kültürlü insanlar. Tiyatro ve konser binalarının önünde her zaman uzun kuyruklar görmek mümkün. Dondurucu soğuk havaya rağmen yediden yetmişe herkes kültürel etkinlikleri yakından takip ediyor bu güzel şehirde. Moskova genel itibariyle güvenli, temiz ve canlı bir şehir. Büyük caddelerin her köşesinde polis arabalarını görmek mümkün. Kurallara harfiyen uyduğunuz sürece burada yaşamak oldukça rahat. İnsanlar uzun yürüyüşlerden ve spordan oldukça zevk alıyor. Altmış yaş üstü, kar yağarken bile yürüyüş yapan ton ton amca ve teyzeleri görmek hiç de şaşırtıcı değil. ☺
Spor bu insanların hayatlarının büyük bir parçasını oluşturuyor. Kış aylarında özellikle buz pateni, buz hokeyi gibi sporlar oldukça revaçta. Küçücük sarışın mavi gözlü sevimli Rus çocukları profesyonel buz patencilere taş çıkartır derece güzel paten kayıyorlar. ☺ Tabi burada ebeveynlerin bilinçli olması çok büyük bir etken. Moskova’da genel olarak aileler çocukları ile oldukça ilgililer. Çocuklar erken yaşta zorlu kış şartlarına alışık hale geliyorlar, aileler çocukların üstüne çok düşmeyerek kendi işlerini yapmaları için onlara kişisel alan yaratıyorlar. Haliyle çocuklar özgüven sahibi olarak bağımsız büyümeyi öğreniyorlar.
Orada yaşadığınız süreci genel bir değerlendirdiğinizde “Şu durum beni çok şaşırttı!” dediğiniz kültürel ya da günlük rutinler noktasında dikkatinizi çeken konular oldu mu?
İlk geldiğimde dil konusunda problemler yaşadım. Moskova’nın en merkezi yerlerinde bile ingilizce konuşabilen insan sayısı çok kısıtlı. Üniversite öğrencileri dahi ingilizce konusunda fazlaca çekingenler, ama yardımcı olma konusunda aynısını söyleyemem. Dil bir sorun olsa da , vucüt dilini kullanarak bir çok işimi halledebildim. ☺
Diğer bir husus, sektör farketmeksizin kadınların her daim çok bakımlı olmaları. Kar küreyen işçi kadınlardan tut da, gazete dergi satan büfelerdeki kadınlara kadar hepsi kişisel bakımına çok önem veriyor bu ülkede. Bir keresinde Kremlin Tiyatrosu önünde sıranın bize gelmesini beklerken önümüzde 70 yaşının üzerinde, saçı yapılı tırnakları özenle boyanmış, üzerinde soğuk hava için müthiş bir koruyuculuğu olan kalın kürklü bir hanımefendi vardı. Kendisini hayran hayran seyretmekten kendimi alıkoyamadım ne yalan söyleyeyim. ☺ Bu aslında takdire edilesi bir durum. İnsanın kendine değer vermesi, kişisel bakımına özen göstermesi hem kişisel hem de profesyonel ilişkilerde oldukça değerli.
Geçici süreliğine dair olsa da yurt dışına yerleşme fikri, insanın alıştığı ortamdan uzaklaşıyor olması anlamına geliyor. Farklılıklarımızı ve benzerliklerimizi göz önüne alındığında Rusya bu noktada Türkiye’den göç eden bireyler için adaptasyon probleminin yüksek olabileceği bir ülke mi?
Aslında hayır. Rusya hemen hemen tüm ihtiyacın bulunabileceği, oldukça gelişmiş bir ülke. Burada kaldığım süre boyunca farklı şehirleri görme fırsatım oldu. Moskova diğer şehirlere göre çok daha gelişmiş imkanlara sahip olsa da, ülke ve insanlar kendi yağında kavrulabiliyor. Rusça bizim için öğrenmesi kolay bir değil ne yazıkki. Hem telaffuz hem de gramer yapısı bakımından oldukça farklı. Ancak özellikle Moskova’da Orta Asya’dan gelen çok sayıda Rus vatandaşı var. Neredeyse her sektörde bu insanları görmeniz mümkün. Türki dillerin konuşulduğu Orta Asya coğrafyasında Türkçe oldukça önemli ve popüler hale gelmiş durumda. Marketlerin çoğunda kasiyerler Kırgızistan ve Özbekistandan Rusya’ya yeni bir hayat kurma umuduyla gelen insanlar. Kendi aramızda Türkçe konuşurken hemen bizi tanıyorlar ve selam veriyorlar. Anlaşılır derecede Türkçe konuşabilen bu insanlar sayesinde Moskova yaşamak bizim için çok daha kolay oldu.
Rus kültürü sanatın ve edebiyatın önemli olduğu bir kültür. İnsanlar boş vakitlerini müze gezerek, konser ve tiyatrolara gidereken değerlendiriyorlar. Bu aslında taktire şayan bir durum. Küçük şehirlerde dahi çok sayıda müze ve ören yerinin olduğu bu ülke zorlu kış şartları dışında biz Türk insanı için alışması çok da zor bir yer değil. Kurallara uyduğunuz sürece yaşam sizin için çok da zorlayıcı olmayacaktır.
Yurt dışında yaşamak üzerine bir karar alma sürecine girildiğinde akıllara ilk olarak dil konusu geliyor. Türkçe ile kıyasladığınızda Rusça nasıl bir dil yapısına sahip ve bu durum öğrenme sürecinizi ne yönde şekillendirdi?
Yukarıda da bahsettiğim gibi, bizim için öğrenmesi kolay bir değil. Konuşurken kelimenin doğru telaffuzu çok önemli. Yazılışı aynı olup çok farklı anlamlara gelebilen kelimeler hiç de az değil. ☺ Haftasonları çevrimiçi rusça desleri alıyorum.Başlarda beni oldukça zorladı ama çevremde sürekli Rusça konuşulduğu için zamanla daha anlaşılır bir hal almaya başladı. Sabırlı olmakta fayda var. ☺
Rus mutfağı ile aranız nasıldır Hatice Kübra Hanım ? Anadolu mutfağımız ile benzer lezzetleri var mı?
Rus mutfağında özellikle çok sevdiğim bir kaç tat buldum kendime. Borş çorbası bunların başında geliyor. Pancar, soğan, dana eti ve havuç ile yapılan bu çorba hem çok lezzetli hem besleyici. Kendim de yapmayı öğrendim, iki haftada bir kesinlikle borş hazırlıyorum. ☺ Soğuk kış günlerinde çorba özellikle içinizi ısıtıyor bu ülkede. Borş dışında et ve sebze ağırlıklı, bizim rahatlıkla tüketebileceğimiz çorbalar da mevcut. Rus mutfağı Orta Asya’dan da çokça etkinlenmiş. Restoranların çoğunda Özbek pilavı, Beş parmak gibi Orta Asya lezzetleri bulmak mümkün. Buna ek olarak, Moskova’da çok sayıda Türk lokantası mevcut. Memleket lezzetlerini özlediğimizde ara sıra gidip lahmacun ya da bir tabak mercimek çorbası yemek iyi geliyor.
Rus mimarisi dünya çapında oldukça ilgi görmektedir. Özellikle Moskova metrosu tasarım itibariyle yoğun ilgi duyulan yapılar arasında. Siz de ilk gördüğünüzde etkilenmiş miydiniz?
Kesinlikle! Metro beklerken hiç sıkılmıyorum 🙂 Duvarları inceleyerek, tavanlara hayran hayran bakarak vakit hızlıca geçiyor. Sovyet mimarisi gerçekten etkileyici. Geniş tavanlı taş binalar her sokakta karşınıza çıkıyor. Çok eski binalara özellikle ihtimam gösteren Rus Halkı, düzenli olarak bu binaları restore ediyorlar. Sıradan görünen binaların içi bile bazen saray gibi çıkabiliyor! Yüksek tavan mimarisi içinde yaşanılan alanın daha ferah ve aydınlık olmasına imkan tanıyor. Bu arada metro genelde her 1.5 dakikada bir geliyor 🙂 Sabah saatlerinde bu süre 45 saniyeye düşerken, akşamın ilerleyen saatlerinde 5 dakikaya kadar çıkabiliyor. Moskova araba kullanmanın çok da gerekli olmadığı bir yer; metro sizi her yere götürüyor!
Günümüz şartlarını düşündüğümüzde Rusya-Ukrayna savaşı tahmin edilen çerçevenin dışına çıktı ve gerilim artarak devam ediyor. Savaşın Rus toplumuna yansımalarına dair gözlemleriniz nelerdir?
Malesef savaş herkesi ve her şeyi etkilemiş durumda. 2021 Aralık’ta ilk Moskova’ya geldiğimizde sokaklar çok daha renkli ve kalabalıktı. Savaşla birlikte bu güzel şehrin de çehresi değişti. Eskiye nazaran merkezdeki insan kalabalığı azalmış durumda. Marketlerdeki etiketlerde gördüğümüz rakamlar her geçen gün daha artar hale geldi; hayat pahalılığı ciddi bir sorun olmaya başladı. Moskova her zaman pahalı bir şehir olmuş ; özellikle ev kiraları ve lüks tüketim malları ortalama bir Avrupa başkentinden daha pahalı. Ancak son bir yılda hayat ne yazıkki daha da pahalı hale gelir oldu. İnsanların gerginliği ve huzursuzlukları bariz bir şekilde suratlarına yansımış durumda. Siyasi görüşü fark etmeksizin hemen herkes savaşın verdiği bu ruh halini benimsemiş durumda. Bir kaç önce markette sıra beklerken orta yaşlı, eğitimli olduğunu düşündüğüm bir hanfendi Türk olduğumu anlayınca az da olsa bir kaç kelime ingilizcesiyle bana savaşın Rusya’yı çok olumsuz şekilde etkilediğini aslında çok daha güzel ve barışçıl bir toplum olduklarını söyledi. Sesindeki üzüntü ve endişe suratına da yansıyordu. Hiç tanımadığı bir yabancıya bunu söyleyecek kadar çaresiz durumdaydı..
Son olarak, bulunduğunuz ülkede yaşayan vatandaşlarımıza yönelik T.C. Moskova Büyükelçiliği’ mizin düzenlediği sosyal etkinliklerden bahsedebilir misiniz?
Büyükelçiliğimiz Türkiye’de kutlanan tüm bayram ve önemli günleri burada yaşayan Türk vatandaşlarının katılımıyla kutlamakta. Bizler de Büyükelçiliğin hem çalışanları olarak hem de ülkemizi temsilen tüm etkinliklere aktif olarak katılım sağlıyoruz ve bayramlarımızın daha verimli ve çoşkuyla kutlanması için elimizden geleni yapmaya gayret ediyoruz. Büyükelçiliğimizde koordineli olarak faaliyet gösteren Yunus Emre Kültür Vakfı da Türk Kültür ve Dilinin Rusya’ya tanıtımı konusunda çok önemli bir rol üstlenmiş durumda. Vakıfta her seviyede Türkçe dil kursları, yarışmalar, piknik ve film günleri gibi faaliyetler düzenleniyor. Vakıf sayesinde ileri seviye Türkçe konuşan pek çok sayıda Rus vatandaşı ile tanışma fırsatım oldu; hepsi Türk kültürünün ve dilini öğrenme fırsatı buldukları için memnuniyet ve takdirlerini ilettiler. Son olarak, Rus-Türk İşadamları Birliği Moskova’da mukim, değerli iş insanlarımızın öncülüğünde kurulan ve aktif şekilde faaliyetlerde bulunan bir Organizasyon olup, Büyükelçiliğimizin hemen her türlü etkinliklerinde işbirliği yapmaktadır.
- Bu keyifli söyleşiyi gerçekleştirdiğimiz için kendi adıma çok memnun oldum. Umarım bir çok insan için faydalı bir içerik olacaktır. Davetimi kabul ettiğiniz için bir kez daha teşşekkürler!
Ben de çok memnun oldum teşekkür ederim. Umarım bir gün herkes bu güzel şehri ziyaret etme fırsatı bulur. Sevgiler.