SERZENİŞ (3. Kitap ) VEBAL

Kaynak belirtilmedi

Karanlık dipsiz kör bir kuyu ya düştük seninle ,Ayaklarımızda prangalar yüreklerimizde kelepçe her geçen gün daha da harlanan bir ateşte küllerimiz  bile kalmayana dek yanacağız sevgilim.

Zamansız her ölüm ardında yaralı bir yaşam bırakırdı biliyordum o geceden sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını geçmişin geçmişte kalmayacağını ve bütün zehrini üzerimize akıtmak için bizimle korkusuzca savaşacağını…

Onu olmaz yaralar alacak tuzaklara düşecek ve tuzaklar kuracak hatalar yapacak ve bedeller ödeyecektik sonuna kadar savaşacak ve kazanacak ama çoğu zaman kaybedecektik fakat ne olursa olsun asla vazgeçmeyecektik.

Bir örümceğin ağına düşmüş gibiydik öyle bir sarmıştık etrafımızı çırpınmak ve kurtulmak zamanı geriye sarmak kadar imkansızdı fakat içimde bir his var da her şeye bir son verebilmek için en başa dönmek ve o gece yüzleşmek gerektiğini söylüyordu zira geçmişi o zaman tüm sırlar o gece de saklıydı yaşananların vebali ise bütün geleceği yakacaktı.

Üçüncü kitapta bora Hande’yi Bir bedel ödeyerek kurtarır. Ve bir daha hapse girmemesi için elinden geleni yapar hande  hapiste iken bora evlerine çip yerleştirildinden ötürü kendilerine yeni bir ev almıştır .Bu evin her tarafında kameralar ve  olası bir tehlikeye karşı ses dinleme cihazları bulunuyordu.

Bu sırada bora aslında düşmanlarının kuzen olduğunu Öğrenir ve işler iyice karışır Hande ile beraber Bora’nın kuzeni olan emire tuzak kurarlar. Bu düşmanlığın sebebi bora ve Emir’in eskiden yaşanan sevgili meselesidir. Aynı kızı paylaşamazlar ve en sonunda bu olay büyük bir kavga ile sonuçlanır ve kavga ederken bora yanlışlıkla emiri balkondan aşağı atar bu durum Emir’in bir çok uvuzuna  zarar gelmesine sebep olduğundan ötürü emir Bora ya karşı çok büyük bir kin besler ve onun mutlu olmaması için elinden geleni ardına koymaz.

Emir Hande’yi kaçırır daha sonra haldun şahSuvar Handeyi kurtarır bora ve Hande yurtdışına yerleşirler orada bir çocukları olur tam mutlu mesut yaşadık derken hande  Türkiye’ye dönmeyi geri ister Türkiye’ye dönerler ve bora annesinin mezarlığını ziyaret ederken emir gelir bora emirden kurtulamayacağını anladı için emiri oracıkta öldürür daha sonra polisleri arayıp ben yine katil oldum der ve hapse girer ve sürekli mektuplaşırlar sonsuza kadar…

 

2019’da ilk kitabı okuduğumda gerçekten çok beğendim ve kitabın ikincisini çıkmasını sabırla bekledim ve Beklediğime deydi daha sonra üçüncüsünde okudum genel olarak kitaba bayıldım diyebilirim bu seri beni çok etkiledi gerek Bora nın yaşanmışlıkları olsun gerek ikisinin arasındaki imkansız aşk olsun beni çok etkiledi Bora’nın yaşadığı olaylar acı vericiydi fakat kitap ve o kadar tatlıydı.
Bora’nın çocukluğunu okurken içim acıdı gerçekten o Üzüntü içinde hissedebildim .yazarın kalemi o kadar güçlü ki bir yerde çok heyecanlandım kitabın kapaklarını kapatıp derin nefes alıp sonra okumaya devam ettim .Bu olay sürekli yaşandı çünkü soluksuz bir şekilde okuduğum heyecanlı olayların ardarda olduğu muhteşem bir kitaptı.
Kitabın sonu beni o kadar etkiledi ki bu yazımı bitirirken üçüncü kitabın en son ki bölümüyle kapatmak isterim

“sevgilim…şimdi ben de senin gibiyim …

Günler akıp gidiyor. Geceler sabahla,akşama devriliyor ama benim kendimle kavgam hiç bitmiyor. 

Dilimde hep bir keşke , hep bir veryansın .Çok kızıyorum kendime .seni geri dönmeye zorladığım için ,korkularını göremediğim için ,bizi böyle bir sona mahkûm ettiğim için …ömrümüzün en güzel yıllarını ayrı geçirmek da varmış kaderde .Olsun diyorum yine de .yaşıyorsun ya ,iyisin ya senin canın sağ olsun …

Bazı geceler rüyalarıma giriyorsun ,saçlarımı okşuyorsun ve yeniden kavuşuncaya deK , kendine iyi bak diyorsun .

Uyanıyorum ve bir umut, yatağın sen tarafına bakıyorum .Ama yoksun .Anlıyorum ki hiçbir zaman kabul edememişim gittiğini ,geceleri birbirimize dokunmadan geçirdiğimizi ve kızımızı sensiz büyüteceğimi  …

 Bir kızımız olmalı demiştin o sabah ,sanki içine doğmuş gibi …

gidişinden günler sonra öğrendim bir bebek daha beklediğimizi …ama sen yanımda yoktun .Aylar geçti …bebeğimizin kız olacağını öğrendim ,sen yine yanımda yoktun .

Cezaevine sekizinden sonraki ilk görüştüğümüzde söylediğin söz hala aklımda .”senin beni beklediğini biliyorum ya varsın içeride çürüsün yıllarım artık koymaz bana “

Yüz yüze geldiğimiz o kısıtlı zaman dilimlerinde yüzümü sadece gülümsüyorsun . İyiymiş gibi davranıyorsun ama değilsin .Görüyorum ben de sana gülümsüyorum ama sen bana arkanı döner dönmez akıyor gözyaşlarımı ,tutamıyorum …

Adın gibiydin sevgilim ,diyorum içimden .

Estin yağmurlar yağdırdın .

Gittin fırtınana hasret bıraktın.

Kübra
Kübra Şentürk
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
hollanda garantili medyum yasemin hoca
Sonraki
İş İnsanı Davut Süver’e Sosyal Medya Üzerinden Şantaj Ve İtibar Suikasti ..

İş İnsanı Davut Süver’e Sosyal Medya Üzerinden Şantaj Ve İtibar Suikasti ..

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.