Giriş
Cumhuriyet kurulduğundan itibaren 1950 yılına kadar tek partili bir yönetim etkindi. 1946 yılında ise İsmet İnönü’nün izni ile yeni bir parti kuruldu ve böylece hem iktidara muhalefet edilebilecekti hem de çok partili hayata ilk defa sağlam bir şekilde ilk adım atılmıştı. Demokrat Parti’nin kurucuları da eski CHP mensupları idi. Celal Bayar, Refik Koraltan, M. Fuat Köprülü ve Adnan Menderes ilk olarak 4’lü Takrir’i açıkladılar. Bunun ardından ise farklı yerlerde yazmış oldukları eleştirel yazılar neticesinde “Partinin disiplinini bozma” suçundan kaynaklı Menderes ve Köprülü partiden ihraç edildi. Buna karşı çıkan Koraltan’da ilerleyen zamanlarda ihraç edilirken, Bayar’da partiden kendi isteği ile ayrıldı.
Bu olayların ardından bu dörtlü yeni bir parti kurmaya karar verdi ve Demokrat Parti olarak artık siyaset sahnesine girdiler. Halk, CHP’yi kendisinden uzak bulmaya başladığı bu zamanlarda DP ilaç gibi gelmiş ve halk DP’ye sempati beslemeye başlamıştı. DP temel amacı olarak demokrasiyi geliştirmek olarak gösteriyordu ve bunun için çalışacağını beyan ediyordu. Fakat şu da bir gerçektir DP yöneticileri başa gelerek onlara eziyet eden CHP’li yöneticilerden intikam almak istiyordu. Halk ise DP’yi tek parti rejiminin düşmanı olarak görüyorlardı.
1946 seçimleri esnasında DP potansiyel gücünü CHP’ye her ne kadar gösterse de 46 seçimlerinin kazanını CHP olmuştur. Bu seçimlerde DP 61 milletvekilini meclise sokmayı başarmıştır. DP artık 1950 seçimlerini beklemek zorunda idi.
Yazımızı beğendiyseniz ve devamı gelsin isterseniz lütfen yorumlarda bunu belirtiniz. Aklınıza bir şey takıldığında yorumlarda bunu tartışmaya ne dersiniz?
Kapak Görseli’nin alındığı kaynak için tıklayınız.