Kendime hep sordum. Neden ben? Aklıma bin tane soru geldi, bir tane cevabım yoktu oysaki. Hayatın acımasızlığı benim de yüzüme vurmuştu. Hayat benim de ellerimden bir şeyleri almıştı tıpkı bir çok kişiden aldığı gibi. Çocukluğumu, gençliğimi ve hayallerimi…
Sevmek suçtu. Sevmenin bedeli hep terk edilmekti. Oysa çocuktuk ve inanmıştık. Sorun olmamalıydı sevilmek. Başa gelmemeliydi terk edilmek. Anlamadım hiç, anlatmadılar da. Anlatsalardı da anlamazdım zaten, küçüktüm…
Ağlamak da suçtu, öfke de, heyecan da… İnsan olmanın gösterisi değil miydi bunlar? Doğamızda yok muydu bunlar? Bilmiyorum neydi bize bunları yasaklayan, neydi bizi kendi duygularımızdan kopartıp atan?