Bugün sizlere bazı yapılmış deneylerden bahsedeceğim.
1. Üçüzler deneyi
1961 tarihinin Temmuz ayında bir anne dördüzlerini dünyaya getirdi fakat dördüncü çocok doğarken öldü sağlıklı olan üçüzler ise louse wise evlatlık edinme merkezi tarafından farklı ailelere evlatlık verildi.
Bu işlemler bir psikiyatrist gözetiminde yapıldı. Çocuklar ailelere rast gele verilmemişti ailelerin ekonomik, sosyal vb. durumları farklıydı. Üç aileninde birbirinden ayrılmış kardeşleri evlat edindiklerinden haberleri yoktu.
Neubauer önderliğindeki klinik psikologlar deney yapmak için bazı başka kardeşleri de farklı ailelere dağıtmıştı. Bu deney 1980 yılında üç kardeşin birbiriyle karşılaşması sonucu ortaya çıkmıştır. Kardeşlerden biri 20 yıl bereber olabilirdik bunu elimizden aldılar dedi. Bir kardeşi ise 1995 yılında evinde intihar etmiş bir halde bulundu.
Yönetmeni Tim Wardle olan üç tanıdık yabancı fiminde de üç kardeşin hayatı konu olmuştur.
2. Nazi deneyleri
Bu deney Bir nazi doktoru Josef Mengele’ye ait Mengele kusursuz bir Aryan ırkı ortaya çıkarmak için yahudi ve çingene ikizlerini toplayıp üzerlerinde deney yaptı. Mengele gaz odasına götürüp insanların ölümüne sebep olduğu esirler dışında binlerce ikizleri acımasız deneylere tabi tutmuştur.
Bunların arasında göz rengi ve cinsiyet değiştirme ameliyatları da vardır. Naziler biçok acımasız deney için esirleri kullanıyordu Bazı esirleri havacılık deneyleri için donma noktasında ki sıcaklıklara ve yüksek basınçlı odalara kapatıyorlardı.
Ruth Elias adında ki bir kadın göğüslerinin iple bağlandığını ve bu şekilde bebeğinin ne kadar aç kalabileceğini gözlemlemişler fakat sonunda çocuğa öldürücü dozda morfin enjekte ettiler. Bu deneylerden sorumlu doktorlar yargılanmışlar fakat Mengele Güney Amerika’ya kaçmıştı daha sonra 1979 yılında kalp krizinden öldü.
3. stanford hapihane deneyi
Başkalarına sözünüzü dinletebildiğiniz bir otoriteniz olsaydı zalim olur musunuz? yoksa kanadı kırık melek olark mı kalırsınız? Philip Zimbardo bu soruların cevabını bulmak için bir deney tasarlamıştır. Ama bu kadar büyük ve 46 yıl ses çıkaracak bir deney olacağını o da tahmin edememişti. Çok tepki alan bu denyede insanın içinde ki kötülüğün elinde ki güçle ortaya çıkarılacağını kanıtlayan bir deneydir.
Katılımcılar 70 kişi arasından seçilmiştir bir grup gardiyanlardan diğer grup ise mahkumlardan oluşmaktadır. Mahkumlar deney gereği evlerinden zorla koparılmışlardır. İlk gün sorunsuz bir şekilde geçmiş gardiyanlar ve mahkumlar rollerine adepte olmuşlardı fakat deney 2. gün patlak verdi ilk olarak mahkumlar isyan etmeye başladı gardiyanlar ise psikolojik ve fiziksel şiddeti daha çok arttırdılar. İşlerin çığırından çıkması ve üniversite yönetiminin olaya el atması sonucu 15 gün sürmesi planlanan deney 6. günde son buldu.
4. Canavar deneyi
1939 yılında ABD’de 22 yetim çocuk üzerinde kekemelikle ilgili deney yapıldı. Çocuklara önce güzel konuşma eğitimi verildi daha sonra çocuklar iki gruba ayrıldı bir gruba olumlu diğer gruba ise olumsuz şeyler söylendi yani bir gruptaki çocuklara güzel ve anlaşılır konuştukları söylendi diğer çocuklara ise kötü, berbat ve anlaşılmaz konuştkları hepsinin kekeme olduğunu ve hayatları boyunca öyle kalacakları söylendi.
Negatif dönüt alan normal çocuklar hayatları boyunca psikolojik sıkıntı ve konuşma problemi çektiler.
5. Küçük Albert Deneyi
Korku doğuştan gelen birşey mi? yoksa sonradan kazanılan bir refleks mi? Davranış psikolojisinin temsilcisi Watson ve asistanı Rosalie Rayner çalıştıkları hastanede kreşinde çocukları uzaktan takip ederler fakat korkunu temelini öğrenmek için testler yapmaları gerekecektir.
Minik bir bebeğe sırasıyla yanan kağıt, beyaz bir fare, tavşan gibi ilk kez karşılaşacağı nesneler göterilmiştir.
Amaç Albert’in bunlara koşulsuz karşı tepkisi olup olmadığını incelemekti. Albert önüne gelen hiçbir nesneden korkmaz daha sonra beyaz bir laboratuvar faresi koyarlar önüne, tahmin ettiğimiz gibi ondan da korkmaz karşı tepki değil tam tersine gülerek fareti yakalamaya çalışır. Bunun üzerine Albert’in korkması için Albert her fareyi yakalamaya çalıştığında bir demire çekiçle vurup ses çıkartırlar.
Sesleri duyan Albert ise ağlamaya başlar.
Oda yeniden sessizleştiğinde ise tekrar fareyle oynamaya başlar. Psikologlar tekrar aynı sesleri çıkardığında yeniden ağlamaya başlar. Bu deney birkaç gün devam eder. Watson ve Rayner işi daha da büyütüp tavşan gibi başka şeylerde getirirler sonuç olarak Albert ne zaman beyaz birşey gördüğünde korkmaya ve ağlamaya başlar. En sonunda Albert gödüğü pamuk, beyaz tavşan gibi tüylü şeylerden demir çubuktan çıkarılan ses olmamasına rağmen korkar. Amerikan psikoloji birliğinin verilerine göre küçük Albert’ın asıl adı Douglas’dı ve 6 yaşında hidrosefali’den (beyinde su toplanması) dolayı hayatını kaybetti.
en ürkütücü deneyler yazımızın 2. bölümünde bahsedeceğim deneyler;
- Milgram deneyi
- Sosyal Kimlik Deneyi
- uyum deneyi
- Bilişsel uyumsuzluk
- Hafıza Manüpilasyonu
Kaynaklar: https://www.indyturk.com
Bugünlük bloğumuzun sonuna geldik. Ayrıca ülkece yaşadığımız deprem dolayısıyla zor zamanlardan geçiyoruz Depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet yaralılara da acil şifalar diliyorum. Gerçekten çok üzgünüm.