Vay be tam iki sene olmuş yazı YAZAMAYALI. Yine düştüm bir çıkmaza ,yine bir sınava. Anlatıyoruz hepimiz ama eksik,ama yanlış kendi doğrularımızca.İnsanoğluyuz işte unutuyoruz asıl en önemli şeyin sağlık olduğunu.
Arkadaşlar bundan altı ay önce boşaltım sistemimdeki problemler nedeniyle gittiğim doktordan malum hastalık teşhisi ile ayrıldım.İnsan normal yaşamında hiç aklına getiremiyor biliyormusunuz.Ne bileyim dolaşırken,arkadaşlarınızla eğlenirken,iş güç derdindeyken…Düşünemiyor insan işte hele ki benim gibi beyaz ışığı defalarca görmüş biri olmama rağmen.Motorsiklet kazası,arabayla beş takla atıp ters duran aracın içinden sanki hiçbirşey olmamış gibi camından sürünerek çıkıp üstüne sigara yakıp aracı seyretmek mi , bademcik ameliyatından sonra gırtlağımdaki damarın açılıp tabiri caizse kendi kanında boğulma halleri mi…
Unutuyoruz işte.Her şey gibi.
Yarın görüntüntüleme için hazırlık aşaması başlıyor.İnanır mısınız kabus gibi.Midemin burkulmaları,içtiğim müshil tarzı ilacın iğrenç tadı of allahım.
Peki bu süreçte ne mi oldu?Tabiki yine sorgulama faslı.Düşün babam düşün.Neydik?Ne yaşadık?Ne yaşayabilirdik?Ne olacak?Bunları tek tek detaylandırıp ay yapıma dizi niteliğindeki hayatımı buraya yazmayacağım.Sadece herkes de olduğu gibi elindekini değil elinde olmayanı düşündüğü “Ne yaşayabilirdik” kısmı hep beynimi kurcaladı.
Belki de geldim geçiyorum bu hayattan kim bilir?Bakıyorum da birçok olumsuzluklara rağmen iyi ki yapmışım dediğim şeyler çok daha fazla.Hatta itiraf etmeliyim ki aklım hala yapamadıklarımda.
Sanırım sadece yazı yazmayı değil biraz da yazılanları okuma zamanı gelmiştir.Bakalım kimler neler yazmış.
Şair yaş otuzdört.Yolun yarısı mı yoksa sonu mu?
SAĞLICAKLA kalın…