You ile Tanışma
Bir Netflix dizisi olan ‘You’ dizisi, Caroline Kepnes’in 2014’de yayınlanan aynı isimli romanından uyarlanmış bir yapıttır. Peki bu dizi bizlere ne anlatmaktadır? Onu bu derece popüler yapan yanları ne olmuştur? Günümüzde bu tür dizi konuları daha çok gençlerin dikkatini çekmekle birlikte içerdiği konuların da günlük hayata işlenebilmesi ve hayattan kesitler sunabilmesi onları ayakta tutan etkenler arasındadır. Dizinin devamlı baş karakterleri ise bu dizileri sevdiren asıl kahramanlar olurlar.
Bu dizimizde de baş kahraman diyemeyeceğim. 🙂 fakat karakter diyebilmekle yetinebileceğim psikopat kişiliğimiz Joe üzerinden gidilmektedir. Kendisi kahraman değil bir seri katildir. Kafasındaki kuruntuları, sapkınlıkları ve aşk adı altında ilerlettiği ilginç ilişkileri bizleri kendine bağlamıştır. Bakınız sevdirmiştir demiyorum, bağlamıştır diyorum. Çünkü şahsen ben izlerken hem gergin hem de bu karaktere sinirli bir yaklaşım sergilemiştim. Ancak bu karakter kendisini izlettirmeyi başarıyordu. Peki bunu nasıl yapıyordu? Bir sonraki hamlesinin ne olacağını merakla bekleyen izleyici kitlesi Joe’nun düşünüş tarzını, hareketlerini ve tanıştığı insanları analiz edişini seviyor. Joe’nun hakkını yememek lazım. Kendisi oldukça iyi bir insan gözlemleyicisi. İnsanı bu denli takip edip gözlemleyen insan zaten ya psikopat olur ya da psikolog. 🙂 Joe’nun bu güzel yanını eğitimde veya işte kullanmak yerine psikopatlığı ile harcaması ne kadar üzücü olsa da…
Dizinin İçeriği ve Analizi
Kitabevinde çalışan Joe, içeriye çok güzel bir kız olan Beck’in girmesiyle sarsılır. O andan itibaren kızı takip etmeye başlar. Gizlice evinin penceresinden ona bakarak geçirdiği günler, kızı sosyal medyasından takip etmesi ve gittiği her yere gitmesi kıza karşı saplantısının başladığını göstermiştir. Özel alan tabularını yıkan psikopat karakterimiz takip ettiği Beck’in tüm anlarını izler. Soyunmasını, giyinmesini, eve giren arkadaşlarını… Tüm bunlardan bihaber olan Beck, kendisini nasıl bir kötülüğün beklediğini bilmeden yaşantısına devam eder.
Dizinin tam da bu kısımları izleyiciyi ekrana kitleyen şaşırtıcı anlardır. Bir kişi nasıl takip edilir, sosyal medyası nasıl talan edilir ve en küçük detaylara bile böylesine nasıl dikkat edilir hepsini bizlere göstermiştir. Gerçekten dizinin bu kısımları izleyiciye psikopatlığın hat safhasını yaşatmıştır. İnsanın aklına bile gelemeyecek detayları Joe abimiz iki düşünce arasından geçiriveriyor. Sıradan bir tipi olan ve bu yüzden etrafta çok da dikkat çekmeyen Joe, bu sayede her işini yakalanmadan yapıyor. Beck’e de bu sayede sinsice yaklaşıyor. Kızı en yakın arkadaşlarından bile kıskanan Joe artık kıza iyice kafayı takmıştır. Başlarda Beck’in ilgisini çekemese de sonradan bunu başarmıştır ve erkek arkadaşı olmuştur. Başlarda çok romantik bir erkek arkadaş izlenimi verse de bu karakterimiz gerçek yüzünü ilerleyen zamanlarda göstermektedir. Karakterin aşık olarak adlandırdığı fakat aşktan ziyade saplantılı düşünceleri onu sözde normal yaşantısından söküp almıştır.
Kitabevinde çalıştığı günler harici boş zamanlarını yalnızca Beck’i takip etmekle geçiren Joe, sevgili oldukları zamanlarda da bunu sürdürmüştür. Her an Beck’in sosyal medya hesapları ve çevresini takiptedir. Beck’in gittiği psikoloğu da gözlem altına alan Joe, o adamı da takibe başlamıştır. Çünkü bizler biliyoruz ki karakterimiz sevgilisinin yanında herhangi bir erkek veya dişi sinek uçsa onlardan bile kıskanacak takıntılı birisi. Dizimizin bu kısmında Joe’nun takip ettikleri arasına yeni bir kişi daha girmiştir. İlerleyen zamanlarda Joe, Beck’in kendisini psikoloğu ile aldattığını düşünmüştür. Düşünmekle de kalmamış bunu kanıtlamıştır. İş öyle bir hal alır ki Joe psikoloğun odasına girip bilgisayarını alır ve tüm bilgilerine ulaşır. Psikoloğun Beck ile olan konuşmalarına tanık olur. İşte ana karakterimiz Joe burada çok sarsılmıştır.
Psikoloğun hayatına son veren Joe, Beck’i de dizideki kitabevinin deposundaki camla kaplı fanusa kilitlemiştir. Beck çok sonradan Joe’nun saplantılıklarının farkına varsa da her şey için çok geçtir çünkü Joe, Beck’i bırakamayacak kadar ona bağlanmıştır. Hapsedildiği yerden bağırarak yardım istese de onu orada kimse duymamaktadır. Joe dizideki çoğu insanı, Beck’in eski sevgilisi ve daha nicelerini, bu ünlü büyük kare fanusa kilitlemektedir. Kitaplarını burada saklayan Joe, artık insanları saklamaya başlar. Sinirlenen Joe, Beck’i bırakmamakta kararlıdır.
Psikopatlar da aldatılmayı hak etmezler. 🙂 Burada Joe’ya hak veren birçok izleyicimiz vardır. Herkes eminim bu bölümde Beck’ten nefret etti. ‘Joe senden başkasını görmedi bile Beck! Sen ise onu aldattın’ diyebilir miyiz? Deriz bence. Her ne kadar psikopat, takıntılı ve katil birisi olsa da bu karakterimiz aldatılmayı hak etmedi. İzleyiciler de eminim burada şaşırmıştır çünkü Beck ilişkisine sadık bir kız arkadaş gibi görünüyordu. Yani dizide öyle bir karaktere bürünmüştü ancak sonradan herkesi ters köşe yaptı. Zaten şöyle genel çerçevede bakarsak dizide tek bir normal insan yok. Bu da diziyi izlenir kılan bir diğer etken oldu.
Dizi Joe’nun psikopatlıkları üzerine ilerlerken Joe sevgilisi Beck’i öldürür. Bunun üzerine dizinin ilerleyen bölümlerinde Joe, farklı yerde yine aynı saykolukla yeni birine daha göz koyar. Yine aynı gizemli haline bürünen Joe, bu sefer Love adında birine aşık olur ve onu takibe başlar. Eninde sonunda onu da baştan çıkaran Joe, bu sefer izleyenleri şaşırtarak bu kızla evlenir. Neden evlendi onu da anlamış değiliz. Sonuçta Beck’e daha çok takıntılıydı ama onunla evlenmemişti. Ama Love ile bekletmeden evlendi. Dizinin bu kısmının izleyiciyi şaşırtmaya çalıştığını ve iki psikopat eşin birlikte neler yapabildiklerini göstermek için yazıldığına eminim. Sonuçta diziye renk gerekiyordu.
Peki evlenince duruldu mu dersiniz? Elbette hayır. Üstelik bu sefer evlendiği kişi olan Love da psikopat bir kişiliktir. Joe kadar olmasa da yarı psikopat denebilir. Bu ikilinin çocukları olur fakat buna rağmen çevrelerinde gelişen türlü olaylara istemsiz dahil olurlar ve işler içinden çıkılamaz bir hal alır. Yine türlü psikopatlıklar vardır. Üstelik bu hareketlerini karı koca devam ettirirler. İzleyenler olarak tam birbirlerine göre çift desek de bu ilişkinin sonu da hüsran bitiyor ve Love ölüyor. Bir psikopat, aile babası olsa da hala psikopattır. Ama bir eve iki psikopat da fazladır. 🙂 Yani çivi çiviyi söktü ve psikopatlardan birisi diziye veda etti. Dizinin bu bölümlerinde Love karakterinin de Joe’yu takip etmesi, kendi halinde biri gibi görünüp onun da takıntılarının olması ve sayko hareketler sergilemesi beklenmedik bir durum oldu. Bu beklenmedik sahneler dizinin ilerlemesini çok fazla etkiledi. Bu yüzden tek solukta tüm sezonları bitirilen diziler listesinde yerini aldı. You fanlarını nereden vuracaklarını gayet iyi biliyorlar. Şahsen ben bu beklenmedik sahnelere çok şaşırmıştım ve ayrıca Love karakterini çok sevmiştim. Joe’ya dişini gösterebilen tek kadın olması belki beni cezbeden taraf olmuştu.
Joe’nun Çocukluğu
Yani meşhur dizimizin meşhur karakteri Joe’nun sıradan bir hayatı varmış gibi görünse de geçmişi karanlığa gömülüdür. Bir psikopatın çocukluğundan itibaren normal bir hayat sürmesi elbette düşünülemez. Dizi bunu açıklamak için bizlere ara sıra Joe’nun çocukluk sahnelerinden kesitler sunuyor. Aile içi şiddeti gösteren bu flashback sahneler Joe’nun bu karaktere nasıl büründüğünü aslında bizlere anlatıyor. Tüm bu yaşananları ele alırsak bu dizi ile ilgili birçok çıkarım yapılabilir ancak en önemli çıkarım çocukluk zamanlarının nasıl geçtiği konusudur. Bu durum gerçekte de böyledir. Normal yaşantımızda hareketlerimizin çoğu çocukluğumuza dayanır. Geçmişten kaçamazsın ve onu zihninde tekrar tekrar yaşarsın aslında. Joe’nun da şiddete meyilliliği çocukluğunda izlediği ve tanık olduğu babasından gelmektedir. Babasının annesine uyguladığı şiddetler Joe’yu karanlık bir zihne hapsetmiştir. Kendisi de şiddete meyilli psikopat bir adam haline gelmiştir. Bu durum elbette yaptıklarını açıklamaz ancak bu hareketlerin derinlerinde bir yerde her zaman bir sorunun var olduğunu bizlere gösterir.
Joe sorunlarını kitaplarla örtmüş ve kendini onlara kaptırmış bir karakter olarak oldukça içine kapanıktır. Dışa aktaramadığı duygu ve düşünceleri saplantılı davranışlara dönüşmüştür. Demek ki sorunların insanın içinde patlaması ile dışa vurumu bu şekilde oluyor. Joe da çocukluğundaki kötü anıları kendince devam ettiriyor. Bazıları istekli bazıları ise isteksiz gerçekleşen durumlar olsa da eli bir kez kana bulaştığında ikinciyi düşünmüyor bile. Kendisi babasından nefret eden bir çocuk olarak büyüdüğü için belki de ona olan nefretini diğer insanlardan çıkartıyor. Bu analiz bana ‘Testere’ filmini hatırlattı. Testere de psikopatın tekiydi ve tüm bu hareketlerinin altında geçmişi yatıyordu. Ah şu geçmiş adı geçmiş ama kendi asla geçmiyor. İnsanın sonraki hayatını yaşamasına soyut bir engel olarak kalıyor.
Son
Bu dizi tüm zamanların dizi ve film konularından farklı bir yola saparak başarısını gösterdi. Tutkulu aşk, cinsellik, gizem, psikopatlık, takıntılık ve benzer konuların hepsini aynı anda işleyerek bizlere aynı anda tüm duyguları yaşattı. Joe karakterini Penn Badgley’den başkası canlandırsa bu kadar iyi olmazdı. Kendisinin tam anlamıyla bir seri katile benzemesi acaba arkadaşlarını korkutuyor mudur? 🙂 Yüzünün durgunluğu, hareketleri ve konuşma şekli bakımından bu diziye çok uygun bir baş karakter olmuş. Kendisinin oyunculuğuna şapka çıkartmak gerek. Şimdi de You severler dizinin yeni sezonunu dört gözle bekliyorlar. Yeni sezonda da Joe takıntı yaptığı yeni bir kadına doğru yelkenleri açtı. Yani yeni birisine doğru bela akışı başlamış bulunmakta. Bakalım neler olacak. Dizinin devam edebilmesi için bizi ‘yok artık’ diyecek kıvama getirmeleri gerek. Yeni sezonda acaba bu sefer kimler ölecek, kimlerin ocakları sönecek hep birlikte göreceğiz. Joe gibi karakterleri ise hayatımızda görmemek dileğiyle. 🙂
