Uçurumun dibine kadar gelmiş intiharın eşiğinde ölümle kalım savaşı veren bir ruh düşünün..
Sevmeyi öğütlemek yerine acıyı çekmesi gerektiği öğretilen zavallı bir ruh..
Affedin ama ruhum acı ile dans ederken, sevmeyi beceremedim..
Hani bir şarkıda diyor ya ” öldürdüm çiçeğimi yaşatamadım”, ben kalbimi öldürdüm yaşatamadım işte.
Mutluluk için gittiğim yollar kapalıydı ve öldü çiçeğim..
Tek ihtiyacı biraz sevgi, biraz su ve biraz da güneş,
İstekleri bu kadar az iken onu bile beceremedim,öldürdüm.
Kendime göre yanlıştı belki doğrularım, yaptığım seçimlerle daha da itildim yanlışa..
En büyük yanlışıma çelme takarak düştüm ve şimdi o yanlışımın içindeki tek doğru anı bekliyorum.
Belki de ölümdü ama ben yaşamayı seçtim..
Tek doğru ölüm olmamalı,bitti bu sefer zamanı geldi dediğim her an da vazgeçtim
Doğru olan canına kastetmek değil,ölmeye hazır olan ruhunu tekrar yaşatmak,
Eline yaşamak için nedenler sunmaktır..
Her gün biraz daha iyileşiyorum,
Ya da iyileştiğime inandırmaya çalışıyorum ruhumu…
Doğru an geldiğinde kalbimin mahkemesindeki yargılamayı kazanacağım .
İşte o zaman düştüğüm o yanlıştan çıkmanın sadece ölüm olmadığını inandıracağım ruhuma..
Sonra da yeniden seveceğim…
Sevmek istiyorum.