Bu gece korkudan bahsedelim istiyorum…
Her şeyden korkmaktan bahsedelim…
Korkuyorum…
Karanlık bir ormanda yürüyorum sanki.. Çarptığım ağaçlar.. Ayağıma dolanan sarmaşıklara rağmen ilerliyorum..
Nereye peki…?
Bu sersemlik niye…?
Sonsuza dek böyle mi olacaktı…?
Ne zaman veda edecektim içimde ki korkuya..?
Sahi veda edince geriye benden ne kalacaktı…
Korku, kaygı insanı diri tutan duygulardı. Korku diyince aklımıza bir hayvandan korkmak geliyor genelde ama öyle değil korku ağır ve derin bir duygudur. İnsan bazen yaşamaktan bile korkabilir.. ‘Nasıl olur böyle, insan yaşamaktan korkar mı hiç?’ şeklinde soru yöneltenleriniz olucaktır fakat bazen bilinmezlik, gelecek insanı korkutur bunları görebilmek için de yaşamak gerekir…
Beni de korkutuyor yaşamak…
Korku ağır basıyor…
Canın yanıyor bazen… farketmelerini istiyorsun…
Sığınabilsem bir köşeye, yağmur yağdığında insanların kaçışıp sonunda bir ağacın altına sığınması gibi…
Sessizlik mi daha ağır yoksa korku mu diye düşündüm şimdi…
İkisine de fazlasıyla sahip olan biri olarak bir daha gülümsemek ne kadar mümkündü…
Ağlamak daha kolaydı sanırım…
Çok güzel yağmur yağar gözlerimde…
Şimşeklerin en şiddetlisi çakar bazen…
Demli bir çay iyi gider, bulutlarımı izlerken…
(…)