Yalnızlığın hep olağanüstü derecede iyi olduğunu söylerler çünkü yalnız olmak üstün zekayı gerektirir. MMM öyle midir??
O halde hepimiz yalnız kalalım, kalalım ki üstün zekalı olalım sahi zekanın bir üst seviyesi olur mu ki…
Aslında yanlış anlıyoruz…
Bireyleri üstün zekâlı konumuna getirip yalnızlaştıran bizleriz, biz insanlar onları ayrı bir evreye, ayrı bir dünyaya, ayrı bir yaşama sokuyoruz peki neden???
İnsanların birbirinden farkı yoktur, kesinlikle yoktur. Şuan içinde bulunduğunuz durumu bende yaşamış veya yaşayabilirim.. Üzüntüler birbirini tekrar eder tıpkı tarihin tekerrür ettiği gibi.
Aynı acıları yaşıyoruz farklı hislerle..
Aynı sevgiye sahibiz farklı derecelerle..
Aynı düşüncelere sahibiz farklı şiddetlerde..
Aynı insanlarız farklı kişiliklerle..
Zekâya ve bunun sonucunda ayrım yapılmasına inanmıyorum ve inanmak istemiyorum…
Yukarıda saydım aynı acıya, düşünceye, sevgiye sahibiz bunların sadece şiddetleri dereceleri hisleri farklı…
Neden anlamıyorsunuz…
Sonuç hep aynı kapıya çıkıyor..
İnsanları üstün zekâlı veya değil bu konuma getirdikten sonra yalnızlaştıranlar İNSANLAR..
Hâlbuki bize öğretilen beş parmağın beşinin bir olmadığıydı, bunun bilincinde olmalıydık pardon bilincinde olunması gerektiğini öğretmişlerdi..
Peki neden?