En büyük sorunum her zaman yarım bırakmam oldu sanırım. Okulda dersi, yolda arkadaşı, kapıda sevgiliyi, burada yazmayı ve en kötüsü kendimi hayallerde yarım bıraktım. Hiç içesine hayal kurduğumu sınırları zorlayana kadar bir ilişkide kalmaya çalıştığımı hatırlamıyorum, sanki hiç olmamış gibi yarım bıraktım her şeyi. Bazen düşünüyorum da sonuna kadar gitseydim bir şeyler farklı olabilir miydi? Şu anki konumumdan daha mutlu, daha huzurlu bir konumda olurdum muhakkak. İçimdeki yarım kalmışlıkların zehrini atmaya çalışıyorum. Nasıl olacak bilmiyorum fakat şimdilik sadece içinde bulunduğum ilişkileri onarmaya odaklandım, kestirip atmamaya çalışıyorum.
Son zamanlarda şahit olduğum olaylara verdiğim tepkiler aslında benim kendimi korumak için oluşturduğum savunma mekanizmalarım olduğunu fark ettim. Aslında her ne kadar sürekli kendimi suçlayıp, dar ağacında sallandırsam da bu acımasızlığı kendime yapmamam gerektiğini fark ettim. Artık şöyle diyebilirim ki hep düşündüğüm, ‘insan ilişkileri insanlığın ilk zamanından beri toplumda temel sorundur’ düşüncesinden biraz uzaklaştım ve ‘insanın iç ilişkileri kendi hesaplaşmaları insan ilişkilerimizdeki temel sorunu ya da çözümü oluşturuyor’ kanısına vardım. Evet değişiyoruz sürekli bir değişimin içerisindeyiz fakat bu değişimin kendisinin mutlak gerçek oluşunu değiştirmiyor. Kendi içimizde çözmeliyiz, kendi içimizde tatmin olmalıyız ki çevremize de ben buyum diyebilelim. Her ne yaşarsak yaşayalım hatalarımızın önünde dimdik duralım ve bende varım diyebilelim. Kendi varlığını kendisine gösterememiş bir insan kendini hangi konumda bulursa bulsun kimseye özellikle de kendine kanıtlayamaz. Tatmin olamaz, o eksiklik duygusunu hiçbir şey kapatamaz. Yaşayıp gidiyoruz. Zaman hızlı ve acımasızca akıp giderken biz sadece giden zamana, geçmişe yaşadıklarımıza, yaşayamadıklarımıza ah vah edip sadece izliyoruz. Öyle bir izleme hali ki bu, keyifli bir akşam filmi tadından daha çok ağızda gevrek ve hüzünlü bir tat bırakıyor. Adeta ölümü ensesinde hisseden huzursuz ve aksi bir yaşlı gibi.
Yaş kaç olursa olsun, nerede ne şekilde nasıl yaşarsak yaşayalım, hepimize lazım olan ve hepimizin hayatlarına sihirli bir değnek olacak bir formül. kendi benliğinden emin olma tatmin olma durumu. aslında nasıl böyle olacağız tam bir formül veremiyorum yeni başlıyorum bu serüvene. umarım güzel anılar ve fikirlerle gelirim ve işinize yarar başlayalım bakalım.