Türk siyaseti, partilerin kapatılmasına veya uzun süreli faaliyet yasaklarına sahne olmuş bir siyaset arenasıdır. 1960 darbesiyle beraber parti kapatma süreçleri başlamış, 1980 darbesi ile de tavan yapmıştı. Menderes’in idamı hemen ardından Demokrat Partinin kapatılması ile beraber parti kapatılması moda olmuş ve bu sansasyonel başlangıcın ardından parti kapatmalar hiç sona ermedi. Ülkede ki ekonomik ve sosyal problemleri bir fırsat olarak görüp ülke yönetimine el koyan darbeci silahlı kuvvetler mensupları ülkeye demokrasi getirmek için geldik deseler de demokrasinin beşiği olan partileri kapatarak veya siyasi yasak getirerek içlerindeki yürütme isteğini gizleyememiş oldular. Sonuç olarak uzun yıllardır gerek darbe gerek anayasal düzene aykırı faaliyet gibi sebeplerle siyasi partiler kapatıldı ve kapatılmaya devam ediyor. Ancak hiçbir siyasi partinin kapatılma süreci Hdp’de olduğu gibi karmaşık, uzun ve bozuk olmadı. Peki Hdp kapatılmalı? Siyasi parti kapatmak bir çözüm mü? İnceleyelim.
Hdp kendini kürt milliyetçiliğini savunan ve aşırı sol ideolojisinde gören bir siyasi parti. Ancak kuruluş süreci, partinin genel başkanlığını yapmış kişiler ve partinin siyasi faaliyetleri çok net şekilde ortaya koyuyor ki, Hdp Türkiye’nin son 40 yılına hem maddi hem manevi açıdan büyük zararlar vermiş Pkk/Ypg ile bir birliktelik içerisinde. Pkk nın Türk siyaseti içerisinde ki şubesi görevini görmekte Hdp. Geçmişte Hdp’de siyaset yapmış ve bugün hüküm giymiş kişilerin açıklamaları söylemleri ve aldıkları cezalar da partinin terör ile iç içe şekilde hareket ettiğini gösterir nitelikte. Tabi ki bir siyasi partinin kapatılma süreci Anayasa Mahkemesi’nin yargılaması sonucu oluşan uzun bir süreç. Sahip olduğumuz ideolojik görüşler ve siyasi düşüncelere bakarak bir partinin hemen kapatılmasını söylemek çok sağlıklı olmayabilir. Ancak Hdp vekilleri ve siyasilerinin alenen terör propagandası şeklinde ki hareketleri partinin Anayasaya aykırı faaliyetler gerçekleştirdiğini ve kapatılması gerektiğini bize net şekilde gösteriyor. Demokrasiyi her daim savunan ülkelerde siyasi partiler olmaz olmazdır. Ancak bulunduğu ülkeden siyasi yardım alan, siyaset yapıp bulunduğu ülkeden maaş alan ve bunlara rağmen ülkesine ihanet içerisinde olan siyasi partilerin kapatılması elzemdir. Bu partilerin kapatılması ülkede demokrasi olmadığına veya siyasi iktidarın kendisine ters gelen partiyi kapatmak istemesi anlamına gelmemektedir. Açık şekilde suç işlenmesine rağmen partinin kapatılmasını, demokrasiye aykırı ve mağduriyet olarak görmenin de elle tutulur bir yanı yoktur. Hiçbir kişi,kurum,parti veya makam bulunduğu devletten üstün değildir. Bu yüzden devletinin kurallarına uymayan ve kendinin terör örgütüyle aynı safta gören bütün siyasi partiler kapatılmalıdır. Özetle; hdp faaliyetleri, açıklamaları ve Türk devletine bakış açısı sebebiyle geç kalınmış dahi olsa bir daha açılmasına fırsat verilmemek üzere kapatılmalıdır.
-Parti Kapatmak Çözüm mü?