Çıkmazlardayım diyorum!

Çıkmazlardayım diyorum! Hatta diyemiyorum, çünkü biliyorum çıkar yolları var. Ama görüyorum ki hep sonunda can kırıkları var. Sonunda bir yara izleri, etrafa yayılacak paramparça duygular var. Var, var da böyle de yaşarken ölüm var. Kendime sürekli sabır, sabır diye diye taş oldum. Nasıl mı taş oldum? Sevgilerim sevgisizleşti, ilgilerim ilgisizleşti, duygularım duygusuzlaştı, gülüşlerim, söndü. Daha saymaya devam etmeme gerek yoktur değil mi? Aynen bence de yeter! Zombiler bir efsanedir ama, ben de olmayan zombi gibi oldum. Sadece yürüyen, gerektiği gülümseyen ( Bak gülmek demiyorum gülümsemek diyorum ) iş olduğunda iş yapmak, çağrıldığında gitmek yani kısacası programlanmış robot olduk. Çünkü benim hayatımı ben yapan bir ben yok, o var, öteki var, şu var, o , bu falan. Buna nasıl dur diyebilirim? Diyebilirim bak sonucunda ne oluyor? İnsanlar kırılıyor, değersizleşiyorsun, sevilmiyorsan, insanlar sana yüklenmeye başlıyor, beni kandırdın, çok değiştin, söz vermiştin, hep bunu yapıyorsun falan falan gel bu insanlara laf yetiştir. Vicdan azabı çek, yalnız kal, insanların hakkına girmiş ol üzerek. Hani yalnız kalmak, nefret edilmek, değersizleşmek falan hiç umurumda değil, gerekirse dünya’ nın en adi insanı olayım umursamam bak. Ama haklarına girmek, üzmek, kırmak falan zaten beni öldüren şey. A bak insanların bana yüklenmesi, laf söylemesi ayrı bir konu o ayrı bir bol kaya tuzu basıyor yara izlerime. Neyse işte sonuçları bunlar. E olmuyor diyorum bahane sanıyorlar, derdimi anlatıyorum altından çıkar arıyorlar, kendi akıllarınca çözüm bulmaya çalışıyor herif! Ben bu değilim diyorum ama bu sefer kendime! Ben bu değilim abi, bana yakışmayan şeyleri yaptığımda, beni rahatsız eden, bana uygun olmayan şeyleri yaptığımda hatta yaptırıldığımda birkaç ay sonra yavaş yavaş, sindire sindire robotlaşıyor hatta robot zombi oluyorum ben! Beni bir salın! Benim istemediğim zaman beni bırakın ya! İstemediğim şeylere zorlamayın, yanımda olmaya çalışmayın! Siz mutlu olacaksınız diye ben kendimden oluyorum yeter! Şimdi Soruyorum kendime? Hani çıkmazlardayım ya. Hatta çıkar yolları da var ya? Eeee. Ben bu yollardan çözüme ulaşırım ya? Can kırıklarını ufalaya ufalaya o yollardan geçip gitmeye değer mi? Yani o yukarı da bahsettiğim sonuçları çekmeye değer mi, bu robotlaşmış zombi çocuk biraz daha ha gayret sabır diye diye tamamen ölsün mü?.

snahmettunc
snahmettunc | motivational
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
Aristotales
Sonraki
Sade Bir Yaşam Felsefesi: Minimalizm

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.