Şuan içimde olan , daha doğrusu beni ele geçirebilen bir duyguyu sizlerle de paylaşmak isterim. İnsan bazen yanında onu anlayan birini bulamadığı zaman , benimde yaptığım gibi deftere , kaleme sığınıyor ve bu sayede bı çok kişiyle konuşma, dertleşme fırsatını yakalıyor .
Şimdi sizden daha önce içinde olduğunuz ve tekrar orada olmak istediğiniz bir yeri hayal edin desem, büyük ihtimalle şuanda benimle aynı duyguyu paylaşıyor olursunuz…
Eski anları , eski zamanları , eskiden olan arkadaşlıkları , yerleri , mekanları , bir daha gidemeyeceğin , o yerin içinde olamayacağını bildiğin , o yerde olsan bile sana aynı gözle bakılmayacak yerleri özlemek ..
O yerin içindeki kişilerle o yere gitmek istediğinde bile bı kaç kişinin eksik olacağını bilmek .
Hani , derler ya “İçindeyken bilinmez kıymeti ” diye , bunu o zamanda duyup hiç önemsememek , ama çıktığında ” hıh şimdi anladım ” demek , ama artık çok geç olduğunu bilmek .
İçten içe kabul olunmayacağını bilsen bile keşke zamanı geriye alıpta bir saat daha kalsam diye dua etmek ..
İşte burda insanı bir şey teselli ediyor , belkide tek teselli , o anı yaşadığını ,o anı ne kadar özlesen de bir zamanlar içinde olduğunu bilmek ..
Belkide hemen her duygunun içinde olan bir histir özlemek . Yârini özlersin , onu göremediğin , ayrı kaldığın süre zarfında onunla olan , sana onu hatırlatan herşeyi özlersin ,
Toprağa verdiğin , hatta bazen giderken veda bile edemeyen , bir daha geri gelemeyeceğini bildiğin birini özlersin ,
Bazen veda edip giden , hatta senin veda etmek zorunda olduğun , vuslatın bile mümkün olup olmadığını bilmediğin kişileri özlersin ..
Ama hep dedimya işte , sadece özlersin , bilmeden görmeden , başkalarına bile anlatamadan , onu merak edercesine özlersin .
Zaten sevginin de bir şartı değil midir ki özlemek ?
İnsan özlemeden , onsuz olup olamadığını , onu sevip sevemediğini , onu isteyip istemediğini nasıl bilir ki ?
Belkide her şeye rağmen bu kadar güzeldir ÖZLEMEK …