Cahilliğine vermek gerekir. İleride pişman olması olasıdır.
Not: Bu yazıyı, ” Carla Morrison – Devuelvete ” isimli parçayı dinleyerek, yavaş ve sakin bir şekilde okumanı rica ediyorum. Olabildiğince kısa bir yazı olduğu için fazla zamanını almayacak.
Nereden başlasam bilemiyorum. Yaşadığımız yer değil ama yaşadığımız şey çok tuhaf. Bitmeyen problemlerimiz ise sadece tuhaf.
Yaşadığımız mutluluğun genelde anlık olması. Bizi mutlu eden bir durumun birkaç dakika sonrasında mutlu etmemesi de tuhaf. En iyi seçenek ise bunları çok düşünmeyip yaşamaya devam etmek. Tabi yolda bazı sorunlar ve engeller olacak. Örneğin, “sen bir kızsın. Erkek arkadaşın var. Ya da tam tersi bir durum. İlişkiniz gayet güzel gidiyor, tadından yenmiyor. Tamam belki birbiriniz için yaratılmadınız ama herşey mükkemmel. Sabahları güne mutlu başlıyorsun. Günaydın mesajı gelmiş midir umuduyla telefona bakıyorsun. Whatsapp diyor ki “evet, iki tane mesajın var.” ( tabi bazen beklediğimiz kişiden gelmeyebilir…) Sonrasında güne başlıyorsunuz ve belirli aralıklarla yazışmalar devam ediyor. “Zaz” ya da “Daft Punk” dinliyorsun. Hassas ve duygusalsın. Bağıra bağıra şarkılar, söylemek istiyorsun. Haykırasın geliyor… Peki nedir bu bitmeyen güç ? Neden bu kadar yoğun ve sisli ? Neden alacakaranlık yaşıyorsun ? Çünkü “güçlü bir kalbin, esirisin.” Hassaslaştırıyor seni, çabuk kırılabilecek bir kişi olabiliyorsun. Yeri gelince sana göre sıradan bir kişinin hiç tadamayacağı duyguları tadıyorsun. Sıcacık gülüşün ile ağlıyorsun. Ama bunlar yine de hassas olduğun gerçeğini değiştirmiyor…
İnsanız, temelinde hata yapıyoruz. Seni de buna dahil ediyorum. ” Hatalılar ” grubundasın. Artık farkındasın. Ama duygularına yine sebep değil. Çünkü böyle olmak senin suçun değil… Bu senin yaratılışın. Bununla yaşayacaksın. Sevdiğin kişinin hayatına girmeden çıkışına şahit olacaksın. Ve oldun da burdasın, belki.
Hani verirler ya sana, ilişki tavsiyeleri ” Unut gitsin, takma kafana değmez miş, daha iyilerine layıksın.” hep klasik sözler, sana bir tavsiye vereyim, ” Kimseden tavsiye alma.” (Bu istisna)
Ve evet yaşayacaksın. Ya beklediğin ilişki olmayınca Ya da olan ilişkin bozulunca. Sonrası tekrarlı hatalarında olacak. Karakterleriniz uyuşmuyorsa. Ama mantık da devre dışı aşık olduğunda. Sonuç olarak, yaşayıp, tadıp, tecrübe edeceksin. Karanlığın her tonunu göreceksin.
En basitinden örnek ” tekrar barışmak ” kafası karışık sevgilinin, karşı taraf nasıl hissediyor, yaşıyor mu ? ne kadar etkilendi ? Gibi sorular sormayıp düşünmeden, karşı tarafı oyuncak gibi oynaması mesela. Aslında bu olay çeşitli nedenlerin olabilme ihtimalinden dolayı bir kez olduğunda çok anormalleşmiyor. Üç ya da dört kez tekrarlanınca anormalleşiyor… Duygular gerçekten çok güçlü ki mantığınından uzaklaştırıyor. Buna karşın çok fazla bir sözüm yok. Sadece tuhaf ve tuhaf…
İnişli çıkışlı bir ilişki daha yavaş yavaş son bulur.Bir başkasının kıyamam diyeceği gözyaşların, kıymet bilmeyen bir x kişisi tarafından dökülür. Ve dökülmeye devam eder. Belli bir süre boyunca. Acı tarafı ise ( ama gerçekten acı ) ” Bu durumun, uğruna depresif olduğun kişinin gram umrunda olmaması. : Ve hatta bazılarının utanacağına bununla gurur duyuyor olması olur. Başarıymış gibi. Tuhaf değil mi ? Tuhaf, Acı ve Gerçek. Bazen düşünüyorum, acaba ben mi tuhafım ? Çok mu beklentim var ? Sonrasında işin içinden çıkamayıp bir şeylerle uğraşıyorum. Herşey normal miş gibi. ( Aslında normal )
Neyse daha detaya inmeyeceğim. Demem o ki değerli bir kişi olsa, değersize”x”demiştik, bu da “y” olsun.Ve bu y kişisi olur da bir gün kapına uğrarsa, onunla bir ilişkin olursa, ve sana, unutamaycağın duygular yaşatırsa ve en önemlisi değerini bilip sana sadık kalırsa ki vefalı birisidir büyük ihtimal. Yani kalır. O zaman x in ne kadar anlamsız olduğunu düşündürtecek hayat. Bir zamanlar yere göğe sığdıramadığın x basitleşecek ve alay konun olacak bu mesele…