Büyük tufanda Hz. Nuh peygamberin suların çekilip çekilmediğini anlamak istemesi üzerine saldığı beyaz güvercinin ağzında zeytin dalı ile dönmesinden bu yana, zeytin dalı evrensel barışın simgesi olarak kabul edilmektedir.
Tufana direnen bu ağaç, bütün ağaçların ilki olarak bilinir ve bazı efsanelerde “hayat ağacı” olarak geçer.
Tevrat’ta Hz. Davut’un “ Fakat ben Allah’ın evinde yeşil zeytin ağacı gibiyim” benzetmesi, İncil’de Hz. İsa’nın da sıkça uğradığı ve Mesih dönemine ( beklenilen evrensel barış ve kardeşlik çağı ) ait olduğu düşünülen zeytin ağaçları, Kur’an-ı Kerim’de bazı ayetlerde zeytinden övgü ile bahsedilmesi ve “mübarek bir ağaç” tabiri, Âdem’in gömülmeden önce cennet bahçesinden alınıp ağzına konulan tohumlardan yeşeren üç ağaçtan birinin olması, bu kutsal ağacın insanlık tarihindeki önemine ait örneklerden sadece birkaçıdır.
Antik mısır freskleri, Yunanlıların zeytin ağacından Tanrı ve Tanrıça heykelleri yapması, antik dönem sikkelerinde yer alan zeytin dalı, Sezar’ın ve Tutankamon’un zeytin yapraklarıyla örülü tacı, zeytin ağacını kesenlere uygulanan cezalar, zeytin ağaçları altında işlenen felsefe dersleri de, zeytin ağacının kutsallığını ve ona verilen önemi göstermektedir.
Yağı ise; beslenme, sağlık, güzellik, kutsanma ve arınma gibi amaçların dışında ışık kaynağı olarak da düşünülmüş, hatta III. Ramses, tapınak aydınlatılmasını sağlamak için, zeytinlikler kurdurmuştur.
Bir Yunan mitolojisinde de Zeus’un, “faydalı bir iş yapan kişiyi şehrin hükümdarı, Atina’nın koruyucusu seçeceği” ilanından bahsedilir. Deniz Tanrısı Poseidon’un uçsuz bucaksız diyarlara giden atı ve Bilgelik Tanrıçası Athena’nın bereket kaynağı zeytin dalı hediye olarak sunulur. Athena’nın armağanı olan zeytin dalı hem barışı temsil ettiği hem de yağının beslenmede, aydınlanmada, yaraları tedavide faydalanılan kutsal bir ağacın ürünü olduğundan faydalı bulunmuş; Poseidon’un atı ise görkemine rağmen savaşı çağrıştırdığından faydalı bulunmamıştır. Yarışmayı kazanan Athena’nın ağacı dikilmiş ve şehre de onun adı ( Atina ) verilmiştir. Bunun üzerine Poseidon’un oğlunun bu ağacı kesmeye çalışması ve bu sırada baltanın ters dönerek kafasını kestiği de rivayet edilir.
Bunun gibi efsaneler ve kutsal kitaplarda yer alan örnekler; barışı, bilgeliği, bolluğu ve adaleti temsil eden zeytinin ve yağının kullanım amacının ne kadar yaygın olduğunu göstermektedir. Tanrısal erdemlere eşlik ederek, dini törenlerde arınma ve yeniden doğuş hedefinde ise önemli bir araç olarak sayıldığının da ispatıdır. Çünkü zeytin; geçmişin tanığı, geleceğin hayat ağacıdır.
Ve şöyle anlatır onu şair Mehmet Başaran:
“ Ağaçların bilgesi, zeytindir kuşkusuz…
En çelimsizi bile kendini kabul ettiren bir ağırbaşlılık, bir suskunluk içinde…
Yaşlarını bilen yok.
Roma’nın, Bizans’ın izlerini taşıyor bazıları.
Zamanlar geçmiş, sahipler değişmiş ama onlar kendi ölümsüzlüklerinde…
Gene kendi kendilerinin”.