Sevgili kader,
Sana bir teşekkürü borç bilirim. Yanlış insanı doğru zamanda, doğru insanıysa yanlış zamanda karşıma çıkarıp, beni büyüttüğün ve güçlendirdiğin için. Beni ilgiye muhtaç bırakmayıp, yanlış erkeğe aşık etmediğin için. Beni uzun uzun mutsuz edip ağlattığın, ufacık bir haberle yirmi dört saat sevindirip unutturduğun için. Hayatıma insanları sokup çıkardığın, bana insanları tanıttığın, tanıştırdığın için. Ben, beni ben olduğum için sevdim. İnsanlarıysa sevmek için. Sevgimden hiç şüphem yoktu. Ne kendime ne bir başkasına. Sevgiyi ve aşkı doruklarında yaşattığın için. Her şeyden çok fena pişman edip bana ders verdiğin, öğrettiğin için. Bana insanı insan olduğu için sevme ideolojisini aşıladığın için. Teşekkürler!
Benim hayatım daha yeni başlıyor. Şimdiden birçok şey yaptım. İzin ver buradan arkamda bir izimi bırakmadan ayrılmayayım. Ne zaman ayrılacağım belli değil. İzin ver kendimde bulduğum o gücü son zerresine kadar harcayayım. Birini son zerreme kadar sevmek istiyorum. Biri de beni hiçbir kaygı ve gaye gütmeden son zerresine kadar sevsin. İki taraflı aşkı tatmak istiyorum. Aşka muhtaç değilim, ama o da hayatımda olsun istiyorum. Bazı işler yapmak istiyorum, insanlara ilham olabilmek, hatırlanmak. Unutulmamak. Belki bencilce ama uğruma ağlanılsın istiyorum. Artık yargılanmamak benim de hakkım değil mi? Genel olarak kötü yollardan beni yetiştiren kaderim; izin ver ben de yaşayayım. Aşkı, başarıyı, hayatı. Yaşayayım ki, sana teşekkür etmek için yazacağım bir mısram daha olsun. Bir paragrafım daha.