Günler geçip giderken , unuttuklarım hatırladıklarımdan fazla olmasına rağmen öyle şeyler oluyor ki insanın bilinçaltında derin izler bırakıyor . Hatalardan ders almama , karşıma çıkan kimselere tanımadan güvenmeme , kendimi meşgul edememe sorununa hala çözüm bulamamak ve benzeri durumlar , yaşanmışlıkları unutmak yada önemsememekten kaynaklanıyor olabilir . İnsanın hayatında yapabileceği en önemli hatalardan biri de ; ” ne olucak sanki ” demesi olabilir . Yanlışları unutup doğrulara yönelmek açısından ( hor görmeyip , hoş görmek ) doğru yaklaşım olabilir . Birnevi ” boşvermek ” gibi …Fakat boşverirken kişi kendine zararlı sonuçlar doğuracak eylemlere yol açma ihtimali olan seçenekleri ” boşveriyorsa ” burada o insanın ; neyin kendisine iyi geleceğini bilmediğini , hayır diyemediğini ve hatta neyi istediğini bilmediğini gösterir çoğu zaman . Hatırlanan tecrübeler birçok zaman hayati derecede işe yarayabilir .
Yaşamayı zehir haline getiren , iyi niyet suistimalcilerine karşı nasıl bir strateji geliştirmek gerektiğine hala karar veremediğim için , ister istemez belli zaman aralıkları ile psikolojik mağduriyet yaşamaya devam ediyorum . Toplumda ki insanların çoğunluğuna bakacak olsam ; bu tarz konulara çözüm bulma yöntemleri birbirleri ile oldukça benzerlik gösteriyor . Kurtulmak istediğim insan tiplemesi ; “psişik vampir” yada “haksız kurnazlık yapan” insan tiplemesidir . Bu yaratıklar öyle varlıklardır ki , yapamayacağı şeyleri yapıyormuş gibi lanse ederler . Yalancılık adetleri haline gelmiştir . Bazı zamanlar iyi davranıp bazı zamanlar yok yere sadece kendini rahatlamak amacıyla imalı mecazi tavır ve sözlerle kötü davranış sergilerler .Ama bunu herkese yapamazlar . Onlar için en uygun ortam ve koşul , ortak arkadaşların olduğu ortam veya ortamlardır . Bilmedikleri , az bildikleri meselelerde sanki engin tecrübe ve bilgi birikimi varmış gibi konuşmak , övülmekten hoşlanmak , küfür etmek gibi halleri bu tarz kimselerin olmazsa olmazıdır . Tabi biraz önce belirttiğim gibi bu yaşam formu ( insan sınıfına giriyor ) , böylesine acınası özelliklerini öyle heryerde gösteremez . İyi niyetini suistimal edebileceği , eskiden az biraz hukukunun olduğu , ortak arkadaşlar sayesinde kendini güvenceye alabileceği ve çaresizliğinden emin olduğu kimselere karşı bir an bile tereddüt etmeksizin o geçici şeytani hazzı yaşamak ümidiyle , bildiğini yapmaktan geri durmaz . Aynı zamanda bu tarz alt kültür ürünü insan formları hayata hemen hemen her zaman olumsuz bakar , çevresine olumsuzluk yayar , ufacık bir olumlu gelişme yada kahkaha atma ihtimali doğuran herhangibir durumda sanki eğlencenin doruk noktalarına ulaşmışçasına bunu değerlendirir kendince …Onların normal vaziyetidir zaten karamsarlık , olumsuz bakış açısı , hiç durmadan eleştirmek yada en ufak bir maddi kazanç karşısıda , yıllardır eleştirdikleri hatta çoğu zaman küfür ettikleri ideolojiler – taraflar – topluluklar ve benzeri güya düşman oldukları kişilerin taraflarına mensup olmak . Ki zaten dürüstlüğe fazlasıyla aykırı kişilik yapıları ile bunlar , geçmişe takılıp kalma – bugünü değerlendirememe – gelecek kaygısı – menfaatçi umursamazlık gibi özelliklere sahip olduklarından , hayattan bekledikleri şeyler , eğlence , para , cinsellik , saygınlık saplantısı gibi beklentilerdir . İçinde yaşadığımız toplumda bunlar gibi insanların sayısı malesef hiçte az değil . Zaten toplum sosyolojik yapısı itibarı ile böyle olsun olmasın , her türlü insani değerlere aykırı , insan haklarının umursanmadığı , kuralların – hukukun işlemediği , yozlaşmanın – kültürel dejenerasyonun zirve yaptığı yanlış anlamda gelenekselleşmiş bir 3. dünya ülkesi olduğu için , mağdur olan kimselerin haklarını savunmak yerine onlara bir darbede fazladan vuruyor . Ancak bunu tam tersi psikolojik algı oluşturarak yapıyorlar . Gelenekçilik , hakkaniyet , yardım etme adı altında , düşmüşe tekme atılmaz diyerek usülüne uygun bir tekme daha atıyor . Adettendir diyerek herhangibir kimseye istemediği davranışları sergileyebiliyor . Ben sana yardım ediyorum deyipte ; onun gösterişini ve menfaatini sağlayarak çok güzel yardım ediyor . Artık bu durumlar iyice örümcek ağı gibi olmuş . Örümcek ağına takılmamak çok zor . Erdemli azınlık olabilir herşeyin farkında olan…Benim kişisel tercihim , zaten herşeyin zıttıyla varolduğu bu ölümlü yaşamda , örümcek ağına takılmaktansa , bir ömür boyu sabrederim ve birşey kaybetmiş sayılmam . Çünki zerre kadar sevemediğim , sevilemeyen bu toplumun bir parçası olmak demek , insanın kendine karşı olan özsaygısını , kendi öz haklarını çiğneyip atması demektir .