Dua etmeyi ne zaman bıraktım..
Hatırlamıyorum. Dua etmekten ve inanmaktan çok korktuğumu biliyorum. Bugün ve birkaç zamandır korkularım kapılarımı tıklatıyorlar. Ötelemeye itmeye çalışıyorum. Bana mısın demiyorlar her zaman ki gibi. Terbiyesizler işte. Sevmediğiniz misafirlerin size çaya gelmesi gibi katlanacaksın. Ben bir çay bile vermeye tenezzül etmiyorum ya neyse. İşte geldiler. Kafamdan atmaya çalışıyorum spor yapıyorum. Deliler gibi yemek yapıyorum. Sevdiklerimle konuşuyorum. Kocama sarılıyorum. Yok sanki geldiler kafama boğazıma oturdular. İsyan etsem yatıya kalırlar diye korkuyorum.
Sevdiğim bir dizi izleyeyim diyorum oyalama yöntemleri. Dizide beni allak bullak ediyor iki cümle kursağımda kalıyor. Açıklayamayacağım ama beni dürten.
Kimi zaman hiçbir şey yokken ağlamak veya gülmek gelir yada bir kaybın ya da eskiye duyulan bir özlemin tınısını hissetmişsinizdir durup dururken. Birinin gülümsemesinde çocukluğunuzu görmüşsünüzdür, birinin kokusunda kaybettiğiniz birinin kokusunu duymuşsunuzdur. Bir çocuk durup dururken size çiçek getirmiştir.
Bilmediğim güvercinlikler.
Bilmediğim korktuğum şeyler.
Olması gerekip olmayanlar, olanı içine alamayan yanlar.
Durup kalanlar donanlar.
Savrulup ağlayanlar.
Tüm gece diş sıkıp sallananalar.
Uflayıp puflayıp susamayanlar.
Her daim savunanlar.
Oradan oraya uçmak isteyenler.
Bolca sustuklarımız.
Bolca beklediklerimiz.
Asla affedemediklerimiz ve affettik sandıklarımız.
Yarım kalması gerekenleri bilmek.
Üstüne çok gitmemek.
Üstüne körükle gitmek.
Kalbinin acıması, büyümesi.
Gülümsemek.
Yalnızlık.
Kalabalıklardan boğulmak.
Birinin sarılmasına ihtiyaç duymak.
Doğruyu yanlışı kaybetmek.
Durup düşünmek uzunca.
Bir şey yapmayı marifet sanmak yapmamayı büyütüp abartmak.
Kızgınların için kendini suçlamamak.
Büyümekten kaçmak.
Büyümeyi sevmemek.
Bazen çok sarılıp bazen itmek.
Oyun oynamak sevmek.
Saklanmak.
Yan yana sessizce usulca.
Kızmak Tanrı’ya annene babana kocana dostlarına en çok kendine.
Hayata sataşmak.
Düşmek.
Bilmemek.
Gökçe Çankaya Batıralp