Güven Ve Yalan

NEDEN YALAN SÖYLÜYORUZ:

Kimi zaman arkadaşlarımızdan kaçmak. Kimi zaman ailemiz oyalamak. Kimi zaman ise kendimiz ile yüzleşmekten korkmak. Bunlar yalan söylememizin belki de en olası nedenleri. Fazla samimi olmadığımız birisi bizimle buluşmak istediğinde hangimiz yatılı misafirliğe gitme yalanına başvurmadı ki.

Sürekli oyaladık bize değer veren insanları. Yalanlar ile kırdık. Güvenlerini sarstık

Biz nasıl böyle insanlar olduk ?

Cevabı basit aslında; böylesi her zaman işimize geldi. Çünkü yarını düşünmedik. Çünkü hislerini anlamadık. Parka çağıran arkadaşımız belki de haftalarca gelmediğimizi unutamadı kim bilir. Onda bir yara olmuş bile olabilir bu. Ya da bizden hoşlanan insana sevgilimiz olduğunu söylemek. Bu da çok onur kırıcı. Çünkü o insan elinde sonunda gerçeği öğreniyor. Bir şey yapmamış ki. Sevmiş sadece. Bunun başka bir yolu olmalı. Daha az onur kıran cinsten.

SORUN ÇEVREDE Mİ:

Aile de yalancı olmasa bile bir insan çocuk yaşta etrafından kaptığı şekilde kendi karakterini yetiştirirse o insan da sürekli yalan duyarak, profesyonel bir yalancıya dönüştürür kendini istemeden de olsa. E nihayetinde öğrenerek gelişen varlıklarız biz insanlar. Bu sebepten ötürü de sağdan soldan kişilik özelliklerini kapıp kendimize monta ediyoruz. Bu da kimi zaman bir avantaj olurken kimi zamanda dezavantaj oluyor. Ne geleceği belli değil nihayetinde. İyi mi gelecek , kötü mü , orası meçhul oluyor bu yüzden de ortaya karışık bir karaktere sahip oluyoruz.

PEKİ YA GÜVEN?

Güven neden kırılıyor dostlar ? yalan tabi ki önemli faktör. Ama sadece yalan mı kırıyor güveni.

Hayır tabi ki de !

Sergilenen tavır , görüşülen insanlar , aldatma. Gibi olumsuz davranışlar , güvenin kırılmasında başrol oynar yalan ile birlikte. Güveni kazanmak kolay değildir. Kim zaman günler , kimi zaman aylar ve belki de yıllar alır. Ama onu kaybetmek. Sadece saniyeler.

Neden kırarız ki bizi seven insanların güvenini. Vazo kırmak ile aynı şey değil ki bu.

Dostlukları bitirir. İlişkileri sonlandırır. Çok canlar yanar o güven kırıldıktan sonra. Bir kazanan olsa bile iki kaybeden vardır aslında.

DİKKATLİ OLSAK İYİ OLUR:

Taze dostluklara gölge düşürmemek , cicim aylarını zehir etmemek , en yakınlarımızın yüz karası olmamak için , dikkat etsek iyi olacak. Kim ister ki yeni başlayan bir dostluğun ya da ilişkinin kendi hatası yüzünden bitmesini.

Yalandan olabildiğince uzak durmamız lazım. Başımız dik olmalı sevdiğimiz ile konuşurken. Ona dürüstlük dolu bakışlar ile bakmalıyız. Kalp kırmak hiç hoş değil. 

Hem düşünsenize; birisi sizden ölesiye nefret ediyor.

Öyle rezil bir his ki o. Kimsenin yaşamasını istemem. Herkes ön yargılı olduğu için zaten pek yaşayamaz da kimse. Çünkü insanlar konuşmaya bile tenezzül etmezler o gereksiz yargıların ardından.

Sözün özü artık dürüst olalım dostlar. Şeffaf olalım. İyi ilişkiler kuralım. Kendimizi düzeltme yönünde adımlar atalım. Çünkü bir başkası düzeltemez bizi. Olay yine bizde biter. Kendimize güzel bakalım ve hiçbir zaman unutmayalım:

İyi bir insan olmalıyız. Çünkü kötü olmak için bir sebep yok.

Selam Ben Emirhan
Yolunun daha henüz çok çok başında olduğunun farkında olan az insan var hayatta, henüz bir başarı elde edemeden kendini alim sanan çakma filozoflar var, insan, nankör ve kibirli olmasıyla tanınır, ben ise halktan biri, ülkedeki milyonlarca gençten yalnızca bir tanesiyim, Selam, ben Emirhan.
Subscribe
Bildir
2 Yorum
Beğenilenler
En Yeniler Eskiler
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
Norveç’te B*k Olmayı İstemek

Norveç’te B*k Olmayı İstemek

Sonraki
Kadınlar ve yapılan hatalar

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.