İNSANLIK, üç farklı devrimden geçerek bugünkü aşamasına gelmiştir.
Tarım devrimi…
Sanayi devrimi…
Ve nihayetinde…
Bilişim-iletişim devrimi…
Toplumlar daima gelişme ve değişme yaşarken, daha ileri bir medeniyete terfi etmek cihetiyle hareket ederler.
Tarım devriminden tutun da Sanayi devrimine kadar olan süreçlerde, hep dönüm noktaları üretim aracının değişmesi ve teknolojik alanlarda yaşanan köklü devrimlerle vuku bulmuştur.
Sanayi toplumundan şuan ki post-modern toplum safhasında da itici güç, teknolojik alanda yaşanan gelişmeler neticesinde vuku bulmuştur.
Tüm gelişim ve değişim toplumları altyapı ve üstyapı veçhesinden örgütlenmeye götürmüş…
Son tahlilde, modern zamanların modern devletleri inşa edilmiş, modern hukuk sistemleri oluşturulmuş, her şeyden önce “insan” denilmiş…
Bu ilerlemeler, toplumların tekâmülleri sayesinde oluşmuş, imkân ve koşullar değiştikçe insanlık, daha üst düzeyde bir yaşam konforuna erişmiş.
Bir toplumu, medeniyet cemiyeti içinde farklılaştıran temel etmen, cehaletten kurtulması ve yine akla ve bilime üstün seviyede önem vermesidir.
Karanlıklardan ve sefillikten kurtuluşun yolu, tarihin yolundan sapmamak; cehaletle savaşmak, aklı ve bilimi, kalkınma ve refah açılarından düstur edinmektir.
Bu da böyle bir yazı olsun…