Yalnızlığın içinde koca gece.
Akrep ve yelkovan yarışı.
Zaman denilen seyirlik perdede
Kovalamaca hışırtısı.
An’ladığımda hızlı
An’lamadığımda yavaş.
Bilene yük
Bilmeyene küp.
Hece hece
İlmek ilmek
Bir varış.
Kulakların en içinden ses.
Alkışlardan duyulan tez.
Uzak ve yakın tam ortasında
Kaybolan ve kazanılan
Gerçekliğin göz,
Kabulün söz
Olduğu doğruluk.
Sav-aşmak
Sav-aşmamak
Salıncağında biz.
Bir baskı
Hızı bozan cin
Hepimize bir nefes
Birçok nefer.
Yaşamak ütopyasında
Çok sefer.
Fezaî yazdı buraya
Zaman kıymetli
İçinde anlam
İçinde Barış
Olduğu “zaman”
●○ 2 ●○
Yosun kaplarken gölgeleri
Yürüyen güneşsiz ruhlar.
Hep bir ağızdan
Aynı tonla
İsterken dünyadan heves
Salyalar bulurken yolunu
İnsan denilen ırkın
Helvası kavurulur.
Koşarken kendi benliğinin arkasından.
Yorulmuş ayakları
Ispatı eksik.
Onu da tamamladı
Çatık kaşları.
Oysa dönse içine
İçinden
kendinden çok kendine
Dinlense ayaklarının gölgesinde
Derin bir nefesle
Olduğu yerden üflese.
Ne yosun kalır ne yokuş.
Hepsi tek düzde.
●○ 3 ●○
Tenimi kaplayan kudretli güneş!
Isıt içimdeki erimez buzları!
Bu sana çağrıdır kudretli güneş!
Sesim
Uzaktan yakın.
Dokunsan
Buz tutar bedenin
Sornlara denemez nedeni.
Ne deni gitse de yol
Giden kendi olunca
Sonu gelir mi ?
F.N.M
Teşekkür ederim
Fotoğraflar şahsıma aittir.
Fotoğraf makinesi : Zenit12ca
Flim ” FujicolorC200