Merhaba Sayın Arkadaşlar,
Ben İlke. Sanırım ilk blogum kendimi tanıtmakla geçecek, hoş beni merak ediyorsanız tabi… Tekrar edeyim ben İlke. İsmimi çok sevdiğimi ikinci tekrarımdan anlamış olmalısınız. 20 yaşında 5 tane finali kalan bir üniversite öğrencisiyim. Ne kadar stresli olduğumu fark etmemek mümkün değil. Sona kalan 5 final. Hayatında 1 kez bile üniversite okumuş kişiler beni çok iyi anlayacaktır. İstanbul’un en sessiz sakin yerlerinden biri olan Silivri’de yaşıyorum. Denize kıyısı olan kalabalık yerleri sevmeyen insanların yaşadığı güzel bir yer. Bu arada söylemeyi unuttuğumu fark ederek ekleyeyim, dış ticaret öğrencisiyim. Ekonomiyi ve gündemi takip etmek benim için bir hobi sayılır fakat bu bölüme insanlarla diyalog kurmakta iyi olduğum ve müşterilere satış yaparken diksiyonumu güzel kullanabildiğimi düşündüğüm için girdim. Arkadaş ortamlarımda genelde çok konuşkan biri olarak bilinirim. Dedim ya iletişim kurmakta iyiyimdir. Özel hayata biraz girmeli miyim bu yazımda çok bilemiyorum fakat şöyle ucundan bir konuşabiliriz. 3 senelik güzel bir ilişkim var. Aslında 4 sene fakat araya giren 1 senelik ayrılıktan dolayı 3 diyoruz. 2017 lise aşkı… Güzel 2-3 tane dostum var geriye kalanlar sadece tanıdık. Çok kalabalık arkadaş ortamlarını sevmem. Yaşadığım olaylardan dolayı. Emin olun tüm o büyük arkadaş gruplarının çoğu kuru kalabalık. Yaşandı ve onaylandı. Belki bir çok okuyucuya yaşım küçük gelecek, 20 yaşında ne yaşamış ki diyecekler fakat hayat herkese farklı bir imtihan. Ben bana derdini anlatan hiçbir insanın bu zamana kadar yaşına takılmadım. Kendimden bildiğim küçük yaşta başlayan o yorucu hayatı başkalarından dinlerken de sanki kendi hayatımı dinliyormuşçasına tavsiyelerde bulundum. O yüzden 50 yaşında bir erkeğin yaşamadığı şeyleri bazen 15 yaşındaki bir kız yaşayabiliyor. Hayat bu. Kime ne çıkacağı belli olmuyor. Çok konuştum yine sanırım. Konuşmaya bayıldığım kadar yazmaya da bayılıyorum fakat en bayıldığım şeylerden biri şarkı söylemek. Bir insanı bu kadar rahatlatan başka bir aktivite çok az gördüm. Bir blog yazmak iki şarkı söylemek. Buradan da nasiplendik desene… Şuanlık yorucu ama özgüveni hala yıkılmayan maraton bir hayatım var diyebiliriz. Umarım sizi bu düşüncelerimle sıkmamışımdır. Yazımı sonuna kadar okuyabildiyseniz sohbetimin size iyi geldiğini unutmayın. İyi okumalar.