Not : Yazı duyduğum bir hayat hikayesi ele alınarak yazılmıştır.Bahsi geçen kişi ben değilim.Lakin beni çok etkiledi.
Ailemden psikolojik şiddet görüyorum. En ufak bir olayda beni okuldan alıp insan içine çıkarmamakla tehdit ediyorlar. Artık dayanacak gücüm kalmadı…
16 yaşımdayım ve ailemden psikolojik şiddet görüyorum. Evde özgürlüğüme el konuluyor. Lisede olmama rağmen bu yaşıma kadar evden okula, okuldan eve gidip gelen birisiyim.
Hiçbir şekilde arkadaşlarımla değil bir yere gitmek, telefonumla bile sohbet etmiyorum.
Evde en ufak bir şeye bile gülsem, binlerce laf yiyorum. Gülmek kızlara uygun olmazmış… Çevremdeki arkadaşlarımla hiç sohbet edemez hale geldiğim için internetten, online kendime arkadaş edindim. Ailem bunu öğrenince etmedikleri tehdit kalmadı. Ayrıca sadece ben değil, karşı tarafı da tehdit ettiler.
Onların bu tutumundan dolayı arkadaşlarım bile benimle konuşmaya korktu.
Tehditler de hep şu yönde:
“Okulundan alırım. Seni hastanelik ederim. İnsan içine çıkamazsın…”
Bir de en ufak bir sorunda bile telefonumun elimden alınmasından sıkıldım. Kıyafetimden tutun her türlü davranışıma kadar bana karışmaktan vazgeçmiyorlar. Bundan önce kolumdan tutup dövmeye kalktılar.
Polisi arayacaktım engel oldular. Başıma daha kötü birtakım olayların gelmesinden korkuyorum.
Polise ihbarda bulunmak istiyorum ama 2 adımlık bakkala bile gidemezken zor… Okulumdan, arkadaşlarımdan, hayatımdan da olurum diye korkuyorum.
Güzin Abla, ben ne yapacağım lütfen yardım et. Bu yaşta artık dayanacak gücüm kalmadı.
Rumuz: Şiddet
YANIT
Sevgili kızım, son zamanlarda senin yaşlarındaki çocuklardan, hatta senden biraz daha büyük gençlerden çok fazla bu tarz mektuplar almaya başladım.
Sanırım aileler çocuklarının üzerine aşırı düşüyor.
Onları koruyacağım, türlü tehditlerden uzak tutacağım diye çocuklarını boğacak kadar üzerlerine gidiyorlar.
Tehlikelerden korumak başka, çocukların özgürlüklerini tümüyle kısıtlamak başka.
İşler sanırım giderek tam tersine çocukların aleyhine olmaya başladı.
Hele kızlarını aşırı baskı altında tutan ailelere bunun yanlış olduğunu, bu yüzden küçük yaştan itibaren çocukların evden ve ailelerinden uzaklaştıklarını, soğuduklarını hatta nefret edecek duruma geldiklerini anlatmak isterim.
Bunlar arasında evden kaçmak isteyen, önlerine ilk çıkan kim olduğu belli olmayan birine inanıp, onun peşinden sürüklenip evlenmek isteyen, en kötüsü de intihar etmeyi düşünenler giderek artıyor.
Bunların çoğu “Ailem benden nefret ediyor, beni hiç sevmiyor, hatta ben ölsem çok rahat edecekler” diye düşünüyor.
İşte bu yüzden ailelerin bunları göz önünde bulundurarak, biraz daha dikkatli olmaları gerekiyor.
Onlar gencecik ve hayatlarına yön vermek, dünyayı tanımak isteyen çocuklar…
Hele telefon onların her şeyi. Ona el koymakla her şeylerini ellerinden alıyorsunuz.
Sen de sevgili kızım, belki de senin yaşlarındaki tanıdığım birçok genç gibi öfkene kapılıyor, ailenin baskısı karşısında, onlara bağırıp çağırıyorsun.
Onlar da sana öfkeyle hareket ediyorlar…
İşte ailelerle çocuklar arasındaki bu çatışma ne yazık ki her iki tarafa da çok zarar veriyor.
Lütfen biraz sakin olun.