İnsanlığın en büyük problemi ahlak problemidir. Ahlak problemini çözümlemeyen ideolojilerin tümü safsatadır.
Dinler bu konuda öğreticidir.
Dine geri dönüş insanlık için şarttır.
Geleneksel din ve ahlak anlayışından bahsetmiyorum elbette.
Din, yani yol.
Yoldan sapmışlar tekrardan yola girmelidir.
Ahlak, yani kişilik.
Kişilik düzeltilmeden başarı imkansızdır.
Günümüz, kapitalizmin son safhasıdır. Günümüzde tekeri patlamış kamyon gibi bir insanlık yaşamı söz konusudur. Milyonlarca yıllık evrimsel birikim sadece son 100 içinde eşi benzeri görülmemiş biçimde tahrip edilmiştir. Bu tahribatın en büyük sebebi ahlakını yitiren insanlıktır.
Gücü kişiliğin önüne koyan tüm ideolojilere bir cevap olsun. Hani önce zengin olmayı hedefleyen veya statüyü bekleyen veya devletsiz toplum için devleti hedefleyenlere gelsin.
Bu yöntem yanlıştır. Günümüzde geçersizdir. 100 yıl önce olsaydı kabul edilebilirdi ama bugün intiharvari bir yöntemdir.
Ahlaka geri dönüş şarttır.
İnsanlığın bugün en büyük ihtiyacı olan şey ibadettir, meditasyondur, oruçtur, perhizdir, arınmadır.
Başka çare yoktur.
Bu tüketim çılgınlığının, rahatlığa alışkınlığın, zevk ve sefanın, bencilliğin, kıskançlığın durdurulması gerekir.
Ahlak günümüzde hayati bir konuma erişmiş vaziyettedir.
Gerekirse tüm hukuk kurallarının sürdürülebilir bir dünya için ahlak kuralları ışığında tekrardan revize edilmesi şarttır.
Önlemek, tedavi etmekten daha kolay, daha ucuz, daha mantıklıdır.
Sistemin dışladığı, aşağıladığı veya terör olarak nitelediği ideolojilerin çoğu ahlak üzerine kuruludur.
Sistem ahlaksız bir toplum istemektedir, keza ayakta kalması ahlaksızlığın varlığına bağlıdır.
Ahlaklı kişilik oluşturma sisteme karşı en büyük direniştir.
Ahlaklı toplum oluşturma en büyük devrimdir.