Birçok kaynak yıllardan beri sıfır rakamını İranlı matematikçi Harezmi’nin (d. 780 – ö. 850) dolayısıyla Müslümanların keşfettiğini ileri sürmektedir. Ancak son zamanlarda elde edilen birçok farklı yeni bilgiye göre sıfır rakamı Müslümanlık ve jüdeo-semitik dinlerden çok çok önceleri Antik Mısır ve Babil’de kullanılıyordu. Eski Mısır rakamları 10 tabanındaydı. MÖ 1770’e gelindiğinde Mısırlılar muhasebe metinlerinde sıfır simgesine sahipti ve bugün kullandığımız çağdaş takvime çok yakın 365 günlük bir de güneş takvimi kullanıyorlardı !
MÖ 450 yıllarında Mayalar “sıfır” rakamını içi boş bir kaplumbağa benzeri “kabuk şekli” ile gösterdiler. İnkalar ve And bölgesindeki toplumlarda muhasebe ve diğer verileri kaydetmek için kullanılan düğümlü bir kablo aygıtı olan Kipu, on tabanlı bir konumsal sistemde kodlanmıştı. Sıfır, uygun konumda bir düğümün yokluğuyla gösteriliyordu. MS 150’de İskenderiyeli Yunan matematikçi Klodyos Ptolemayos (Batlamyus) Almagest olarak bilinen Syntaxis Mathematica adlı astronomi çalışmasında sıfır için (—°) simgesini kullanıyordu. Bu Helenistik sıfır belki de Eski Dünya’da sıfırı simgeleyen bir sayının belgelenmiş en eski kullanımıydı. Ptolemayos sıfırı güneş ve ay tutulmaları hesaplarında birçok kez kullandı. M.S. 800’de ise Hintliler sıfıra benzer bir sembol kullanmışlardır. Hindistan’dan yayılan sıfır, M.S. 1400 yıllarında Avrupa’da da benimsenmiş ve kullanılmıştır.