Uzunca bir süredir aklımda olan blog açma fikrini bugün gerçekleştirebildim. Açmak için birçok sebebim vardı ancak en önemlisi kendimi sevebilmek. Nietzsche demiş ki ‘ İnsanın kendine dayanabilmesi ve boşluğa düşmemesi için kendini gerçekten sevmesi gerekir.’ Belki boşluğa düştüm belki de tam kenarındayım uçurumun. Ama iki türlü de tek bir yolu var kurtuluşumun: kendimi sevebilmek. Hatta kendimi keşfedebilirsem güzel olan ne varsa hoşgeldin edip kendimi olmak istediğim insana dönüştürebilmeliyim. Bu zamana kadar hep kendime ya da çevreme kızdım. Olduğum insana ya da dönüştürüldüğüm insana olan kızgınlığımı bir kenara bırakmalıyım bugün. Beni bu istemediğim hale dönüştüren şeylerin varlığını kabullenip öfkemi dindirebilmeliyim. Bunlarla boğuşmanın yükünü kaldıramıyorum artık. Eğer barışabilirsem yüküm hafifleyecek. Belki de kimseden yardım beklememeliyiz çünkü bu bekleyişler sonsuza kadar sürebilir. Kurtuluşumuz sadece içimizde. Doktor da biziz ilaç da. Önce kendimizi anlayabilir ve sevebilirsek her şey düzelecek. Buna kalpten inanıyorum çünkü insan içinde olmayan şeyi başkasına veremez. Sevgi içimizde varsa ve kendimizi sevebiliyorsak bir başkasını da gerçekten sevebiliriz. Kendimize saygımız varsa her fikre her insana saygı duyup hoş görebiliriz. İçimizdeki savaşı bitirmeden dünyayı daha güzel bir yer haline getiremeyeceğiz…
Kendimizi sevmek
Subscribe
Giriş Yap
Yorum yapmak için giriş yapmalısın
0 Yorum