Birgün eşekle kuzu beraber otlarken eşek ortaya bir tez atmış “ot mavidir “demiş.
Bizim onca zaman kurttan kaçan kuzumuz da eşeğin bu sözüne “hayır ot yeşildir” diye cevap vermiş.
Oda demiş ot mavidir hayır ot yeşildir. Eşek güldükç kuzu sinirlenip hayır işte o yeşildir demiş.İkisinin arasında tartışma böyle sürüp giderken kuzunun aklında yanan parlak ışıkla :
– “Benim bir fikrim var bu olayı gel aslana anlatalım o bu ormanların kralı otun yeşil mi mavi mi olduğunu senden benden de daha iyi bilir”diyince eşekle yola koyulmuşlar.
İkiside el pençe aslanın karşısında sorunca aslan kuzu başlamış “otun mavi olduğunu söylüyor eşek kardeş bende otunun yeşil olduğunu söyledim hangimizinki doğru “diye sormuş aslana.
Aslan, kuzuya gülerek seni buralardan kovdum git kendine başka bir orman bul orada yaşa diyince bizim zavallı kuzu şaşırmış kalmış.
Savunmasını yaptığında “ama ben haklıydım” ot yeşil niye beni kovuyorsun? Aslan ise ormanların kralı işte adı gibi “ben seni ot yeşil mi mavi mi dedin diye kovmuyorum, senin yaptığın hata eşekle tartışmaya girmen” diyince aslan kuzu asıl eşeğin kendisi olduğunu anlamış.
Gökten üç elma düşmüş biri krala biri kuzuya ee biride eşeğe.
Eşek dediğimize bakmayın aslında gayet akıllı bence, eğer bu anektottaki gibiyse zaten eşek değildir o hem kim niye bu hayvana böyle bir isim takar ki ben hiç anlam veremem mesela buna. İlla nevi şahsına münhasır mı olmalı.
Bu hikayenin ana mesajı ne dersen aslında gereksiz yere tartışmaya girmemiz gerektiğini mizahi bir dille anlatıyor ki bence çok haklı .Hayatta da boyle değil mi ben de eskiden çok gereksiz tartışmalar yaşadım ama bu hikayeyi öğrendikten sonra anladım.