Yöntem üzerine:
Yöntem, sonuca ulaşmak için izlenen yola denir. En kısa sürede sonuca ulaşılmışsa yöntem tutturulmuş demektir.
Yöntem, sonuç kadar önemlidir. Sözgelimi yöntemsizlik, sonuca ulaşmayı zorlaştırırken; yanlış yöntem, sonuca ulaşmayı engel olmaktadır.
Problem karşısında tespitten sonra ilk yapılması gereken doğru yöntemi bulmaktır.
Peki doğru yöntem nasıl bulunur? Bu konuda genelde en işlevsel araçlar; toplumsal hafıza, zeka ve sezgiler olmaktadır.
Doğru yöntem için en işlevsel aracımız geçmiş bilgisi yani toplumsal hafızadır. Bilgimiz arttıkça doğru yöntemi bulma ihtimalimiz artar, hata payımız düşer.
Toplumsal hafızanın tökezlediği, yetersiz kaldığı yerde zeka devreye girmekte yeni bir yöntem yaratılmaktadır. Elbette yaratım için ilgili problem ve geçmiş yöntemler bilgisi tam olmalıdır. Aksi takdirde yeni bir yöntem yaratılamaz, yaratılmış olsa bile gerçekleşme ihtimali çok düşük olan bir tesadüftür.
Sezgilerin bu konuda sui generis bir konumu bulunmaktadır. Sadece bazı insanlarda gelişkin olan bu özellik doğru yöntem veya yeni yöntemler konusunda işlevsel araçların başında gelmektedir. Kural olarak zeki ve bilgili insanlarda bulunan bir özellik olsa da istisnai kişiliklerde de varlığına rastlanmaktadır.
Doğru yöntem için yukarıda işlevsel araçları belirttim. Bu araçlara vakıflık arttığı ölçüde hata payı azalır dedim. O zaman doğru yöntem için yapılması gereken bu araçların geliştirilmesinden başka bir şey değildir de diyebiliriz.